Tugay Bilgen'in "Eylemsizliğin bedeli" başlıklı köşe yazısı

Değerli okur, geçtiğimiz hafta eylemsizlik sorunun kökenleri, bu konuda bize engel olan mekanizmaları konuşmuştuk. Kısaca hatırlayacak olursak zihnimizdeki bedel ve ödül algılarının bu konuda kilit rol oynadığını, eylemlerimizde önce bedeli ödediğimizi ardından ödülün gelmesini umud ettiğimizi söylemiştik. Bu alışverişte bedel kesin iken, ödül bir belki idi.

İnsanoğlunun da böyle bir alışverişe sıcak bakmayacağını dile getirmiştik. Bu hafta zinciri kırmak için çözüm planlarına geçmeden önce sana bazı kötü haberlerim olacak. Biraz canımız sıkılacak ama uzun vadede işimize yarayacağına eminim. Hazırsan başlayalım.

İlk kötü haberim değerli okur, bedel her zaman vardır. Ya bugünde ya da yarında. Bu maalesef günlük hayatta sıklıkla gözden kaçırdığımız bir konu. Ama gerçek şu ki her eylemin bedeli olduğu gibi eylemsizliğin de bedeli vardır. Her halükârda bedel ödüyormuşum o zaman kötü yanı ne ki diyebilirsin. Ona da kısaca değinelim.

Geçtiğimiz hafta eylemin bedelinin göreceli olduğunu söylemiştim. Yani Kişiden kişiye değişebilir hatta kişi kendi zihninde bile bu bedeli azaltabilir (ilerleyen haftalarda detaylı açıklayacağım).

Değerli okur, işte sana ikinci Kötü haberim, eylemsizliğin bedeli evrenseldir. Yediklerine dikkat etmemenin sonucunu, işini zamanında yapmamanın sonucunu, harcamalarına dikkat etmemenin sonucunu, sevdiklerine hak ettikleri kıymeti vermemenin sonucunu... Azaltamazsın.  Eylemin bedeli ile eylemsizliğin bedeli arasındaki bir diğer fark, eylemin bedeli bugünde iken, eylemsizliğin bedeli yarındadır.

Değerli okur bu da sana üçüncü kötü haberim. Bugünün bedeli az iken yarının bedeli hep çok daha fazladır. Bu durumu kredi kartı kullanan herkes iyi bilir. Ay sonu ekstresi geldiğinde nasıl bir hisse kapıldığını hatırla.  Kalp bir kez kırıldığında onarmanın ne kadar zor olduğunu hatırla. Bir yıl daha mezuna kalmış bir gencin neler hissettiğini düşün.

Bu konuyu kavramaya başladıysak sana bir tavsiyem olacak değerli okur ve bunu sakın unutma. "Günün birinde bugünün bedeli ve yarının bedeli arasında seçim yapman gerekirse daima bugünün bedelini seç" Çünkü yarında olan bedeli (eylemsizlik bedeli) ne azaltabilirsin ne de ondan kaçabilirsin ve yarının bedeli hep daha fazla olacak.

Değerli okur biraz keyfini kaçırsam da artık çözüm planları için daha motive olduğunu tahmin ediyorum. Önümüzdeki hafta çözüm planlarını açıklıyor olacağım, esenlikle kal.