Uğur Büyük'ün "Osmanlı çocuğu" başlıklı köşe yazısı
TBMM Grup Başkanvekili Sırrı Süreyya Önder'in Atatürk Kültür Merkezi'nde (AKM) düzenlenen cenaze törenine katılan CHP lideri Özgür Özel'e yumruklu saldırı düzenlendi.
66 yaşındaki Selçuk Tengioğlu olduğu belirlenen saldırgan, 2004 yılında iki çocuğunu kasten öldürme ve iki çocuğunu da kasten yaralama suçlarından İskenderun 1.Ağır Ceza Mahkemesi’nce iki kez müebbet hapis ve süreli hapis cezalarına çarptırıldığı anlaşılmıştır. Suçun işlendiği tarihte yürürlükte bulunan 765 sayılı Türk Ceza Kanunu ile 647 sayılı Ceza İnfaz Kanunu hükümleri çerçevesinde ilgili şahıs ceza infaz kurumunda 16 yıl kaldıktan sonra, 2020 yılında şartlı tahliye edilmiş.
İki çocuğunu silahla vurup ölmediğini görünce mutfaktan aldığı bıçakla öldüren diğer çocuğu camdan atlayarak hayatı kurtulan bir olayda 16 yıl sonra bu katil nasıl serbest kalıyor? Hukuk sistemimizi sorgulamalıyız. Bu şuursuz insan ya gidip ana muhalefet partisi genel başkanına yumruk yerine öldürmeye yönelik bir hamlede bulunsaydı? Bu olayın hukuki boyutu ayrı sorun güvenlik zafiyeti ayrı sorun. Yakalanınca birde demez mi “Osmanlı çocuğum” diye. Sorsan okuma yazma bilmez tarihten coğrafyadan haberi yok. Lafı ağzında.
Keza Cumhuriyet Halk Partisi’nin bir önceki dönem Genel Başkanı Sayın Kemal Kılıçdaroğlu da 2019 yılında benzer bir şekilde yumruklu saldırıya uğramıştı. İnek hırsızı saldırgan üç yıl ceza alıp bir gün hapis bile yatmadan serbest bırakıldı.
Bu tarz şiddet eylemlerine toplumsal tepki vermeliyiz. Toplumu oluşturan bireyler dil, din, cinsiyet, siyasi tercih, tuttuğu takım gibi fark etmeksizin bir bütün olarak düşünülmeli ve idareciler ise en zayıf halka kadar güvende olduğumuzu, sıranın bir gün elbet onlara da geleceğini bilmelidirler. Hukuksuz her davranış ve eylemde idareciler, güvenlik ve düzeni sağlayamadıkları için utanç duymalı, biz de toplum olarak hep bir ağızdan nedir bu zafiyet diye sormalıyız. Zamlara tepki vermiyoruz, adaletsiz tutuklamalara ses çıkarmıyoruz, işçileri dövüyorlar gençleri gözaltına alıyorlar meydanları sokakları kapatıyorlar görmezden geliyoruz. Sıranın bize gelmesini mi bekliyoruz?
Ekrem İmamoğlu’nu, Ümit Özdağ’ı ve tüm siyasi tutuklular serbest bırakılmalı, gazeteciler, aydınlar ve gençler serbest bırakılmalı.
Toplumun her kesimi yüksek bir sesle adil olanı dile getirmeli, bu örnekte olduğu gibi korkunç suçlardan yargılanan bireyler en ağır şekilde yargılanarak toplumun arasına bir daha hiç bir sebepten salınmamalıdır.