İşten kendi isteğiyle ayrılanlar yaş dışındaki emeklilik koşullarını yerine getirdikleri takdirde kıdem tazminatı alabilirler. Yaş dışındaki emeklilik koşulları işe giriş tarihine göre değişmektedir. 2008’den sonra işe girenler işten kendi istekleriyle ayrıldıklarında kıdem tazminatını alma konusunda 1999-2008 arasında işe görenlere göre daha avantajlı.

Kıdem tazminatı, 1475 Sayılı Eski İş Kanunu’nun halen yürürlükteki tek maddesi olan 14. maddede düzenlenmektedir. İşçinin bir işverene bağlı olarak çalıştığı her yıl için 30 günlük giydirilmiş brüt ücret tutarındaki kıdem tazminatının ödenebilmesi için belli koşulların varlığı gerekir. Kıdem tazminatı işverenin işçiyi ahlâk ve iyi niyet kurallarına aykırılık dışında bir sebeple işten çıkarması, işçinin emekli olması, ölümü, erkek işçinin askere gitmesi, kadın işçinin evlendikten sonra bir yıl içinde işten ayrılması durumlarında ödenir. Çalışanların kendi isteğiyle işten ayrılması durumunda kıdem tazminatı ödenebilmesi ancak iki yolla mümkündür.

Bunlardan birincisi işverenin ücreti eksik ödemesi veya zamanında ödememesi, çalışanlarına eşit davranma ilkesine aykırı hareket etmesi gibi ahlâk ve iyi niyet kurallarına aykırı davranışta bulunması sebebiyle iş akdinin işçi tarafından feshedilmesidir. İşçi bu gerekçelerle iş akdini haklı fesih yapabilir ancak kıdem tazminatını alabilmek için yıllar süren dava sonucunu beklemesi gerekir. İşçinin işten kendi isteğiyle ayrılması durumunda kıdem tazminatı alabilmesinin ikinci yolu ise yaş dışındaki emeklilik koşullarını yerine getirmesidir. Emeklilik yaşı 1999 yılında kademeli olarak artırılırken, işçilerin kıdem tazminatı konusunda mağduriyet yaşamaması için 1475 Sayılı Kanun’un 14. maddesinin 1. fıkrasına 5 numaralı bent eklendi. Yaş dışında kalan diğer şartları yerine getiren işçilerin kendi istekleriyle işten ayrılmaları halinde kıdem tazminatı alabilmeleri sağlandı.

Askerlik borçlanmasıyla kıdem tazminatı

Yaş dışındaki emeklilik koşullarını yerine getirerek kıdem tazminatı alabilmek için öncelikle Sosyal Güvenli Kurumu’ndan (SGK) yazı almak gerekiyor. Kurumdan alınan yazı işverene verilerek kıdem tazminatı alınıyor.

SGK kıdem tazminatı yazısı verirken hizmet birleştirmeleri ile yıpranmaya tabi işlerde çalışanların itibari hizmet süreleri ve fiili hizmet sürelerine ve askerlik vs. gibi borçlanma sürelerine de bakıyor. Borçlanma süreleri de kıdem tazminatı yazısı için gerekli prim günlerine ekleniyor.

Kıdem tazminatında askerlik ve doğum borçlanmasına dikkat!

Sigortalı çalışmaya başlamadan önce askerlik yapmış olanlar askerlik borçlanması yaptıklarında, sigorta başlangıç tarihleri borçlandıkları süre kadar geriye çekiliyor. Bu durumdaki kişilerin dikkat etmesi gereken bir husus var. Askerlik borçlanması yoluyla sigorta başlangıç tarihini 8 Eylül 1999 tarihine çekmek avantaj sağlarken, 1 Mayıs 2008’den sonra işe başlamış kişilerin askerlik borçlanmasıyla sigorta başlangıcını 30 Nisan 2008 ve öncesine çekmesi avantaj yerine dezavantajlı bir durum yaratıyor. Bu kişi 4600 günü doldurarak kıdem tazminatı yazısı alabilecek iken askerlik borçlanması nedeniyle sigorta başlangıcı öne çekildiğinde bu kez ya 7000 prim gününü, ya da 4500 prim günü ve 25 yıl sigortalılık süresini doldurmak zorunda kalacak.

Doğum borçlanması normalde sigorta başlangıcını öne çekmiyor. Ancak, öğrencilik döneminde staj sigortası yatırılmış kadınlar sigortalı çalışmaya başlamadan önce doğan çocukları için doğum borçlanması yaptıkları süre kadar sigorta başlangıcı öne çekiliyor.

1 Mayıs 2008 tarihinden sonra işe başlayanların, kıdem tazminatı konusundaki bu durumu dikkate alarak askerlik ve doğum borçlanması yapmak için acele etmemeleri gerekir. Kıdem tazminatı haklarını zora sokmamak için borçlanmayı emeklilik tarihine yakın zamanda yapmaları daha doğru olur.

Kaynak: / Ahmet Kıvanç