Ali Keskinsoy'un "Engelleri kaldıran kalpler: Karasu’nun gönül seferberliği" başlıklı köşe yazısı
3 Aralık Dünya Engelliler Günü, yalnızca takvimde bir hatırlatma değil; toplumun vicdanını, merhametini ve insanlığını ölçen önemli bir gün olarak karşımıza çıkar. Engelli kardeşlerimiz, hayatın içinde karşılaştıkları zorluklara rağmen taşıdıkları sabır, azim ve imanla bizlere çok şey öğreten özel insanlardır. Onlar, “farklılık” adı verilen nimetin aslında bir kusur değil, Rabbimizin hikmetle verdiği bir imtihan olduğunu gösteren canlı örneklerdir.
Kur’an-ı Kerim’de Yüce Rabbimiz şöyle buyurur:
“Biz insanı en güzel şekilde yarattık.” (Tin, 95/4)
Bu ayet, insanın bedenî farklılıklarla değil, taşıdığı değerle kıymet bulduğunu gösterir. Bir başka ayette ise şöyle buyrulur:
“Birbirinizle tanışasınız diye sizi farklı farklı yarattık.” (Hucurat, 49/13)
İşte bu farklılık, toplumun zenginliğidir. Kimi gözleriyle görür, kimi kalbiyle… Kimi ayaklarıyla yürür, kimi duasıyla yollar açar. Önemli olan yürüyebilmek değil; doğru yöne, doğru niyetle yürümektir.
Peygamber Efendimiz (s.a.v.) buyurmuştur:
“Allah sizin suretlerinize ve mallarınıza bakmaz; kalplerinize ve amellerinize bakar.”
Bu hadis, engelli olmanın bir eksiklik olmadığını, kalbin samimiyetiyle ölçüldüğünü öğretir bize.
Bu anlayışla Karasu Müftülüğü olarak yıllardır engelli kardeşlerimize yönelik çok yönlü ve gönülden çalışmalar yürütüyoruz.
Cami buluşmalarımız, Ramazan ayındaki iftar organizasyonlarımız, toplumsal farkındalık etkinliklerimiz ve samimi kahvaltı programlarımız, yalnızca birer etkinlik değil; kardeşliğin, dayanışmanın ve merhametin ete kemiğe bürünmüş halidir.
Engelli kardeşlerimizin camilerimizde özgürce var olabilmesi, rahatça ibadet edebilmesi ve toplumla bütünleşmesi için tüm gayretimizle çalışıyoruz. Çünkü biliyoruz ki cami, yalnızca sağlam bedenlilerin değil, Allah’a yönelen herkesin evidir.
Bu buluşmalarda birlikte edilen dualar, paylaşılan bir tebessüm, verilen bir sarılma; aslında engelleri değil gönülleri birleştiren şeydir. Bir lokmanın paylaşılması bile, kardeşliğin sıcaklığını hissettiren bir davet niteliğindedir.
Nitekim Kur’an bize şöyle seslenir:
“İyilikle kötülük bir olmaz. Kötülüğü en güzel olan davranışla sav.” (Fussilet, 41/34)
Bu ayet, toplum olarak engelli kardeşlerimize yaklaşımımızın sadece merhamet değil, iyiliğin en güzeliyle olması gerektiğini hatırlatır.
Toplumun bir ferdi olarak hepimiz, engelli kardeşlerimizin hayatını kolaylaştırmak, onları anlamak ve onlara destek olmakla yükümlüyüz. Çünkü engelli olmak bir kusur değil; Rabbimizin kuluna “sabır ve şükür” elbisesi giydirmesidir. Asıl engel, gönüllerdeki duyarsızlıktır.
Ve şunu da bilmeliyiz: Engelli kardeşlerimizin yanında durmak, yalnızca onlara yardımcı olmak değildir; insanlığımıza, vicdanımıza ve kardeşlik hukukuna sahip çıkmaktır.
Karasu Müftülüğü Engelli Koordinatörlüğü olarak…
Karasu’muzda yürütülen tüm bu çalışmaların merkezinde samimi bir niyet ve güçlü bir gönül seferberliği vardır. Karasu Müftülüğü’nün Engelli Koordinatörü ve Aziziye Merkez Camii İmam Hatibi Ali Keskinsoy olarak özellikle ifade etmek isterim ki:
Karasu’da yaşayan her engelli kardeşimize ulaşmak, onların yalnız olmadıklarını hissettirmek, engelli olduklarını unutturacak faaliyetler ve manevi buluşmalar düzenlemek için gece gündüz demeden çalışıyoruz.
Kapımız, camimiz ve gönlümüz sonuna kadar açıktır. Amacımız; onların yüzünde bir tebessüm, gönlünde bir huzur olabilmektir. Çünkü biz biliyoruz ki bir insanın kalbine dokunmak, bazen bütün bir ömrün en değerli hizmeti olur.
Allah’ım, Kalpleri farklı, gönülleri bir olan bütün engelli kardeşlerimize sağlık, huzur ve sabır ihsan eyle. Onlarla ilgilenen, gönüllerine dokunan, hizmet eden herkesi mükafatlandır. Kalplerdeki engelleri kaldır, merhametimizi artır. Bize kardeşlik, dayanışma ve yardımlaşmanın en güzel halini nasip eyle. Ülkemizi birlik ve huzur içinde daim eyle. Amin.
Next


