Remzi Akbaş'ın "İyi dersler" başlıklı köşe yazısı

2023-2024 eğitim-öğretim dönemi 11 Eylül itibariyle başlıyor.

Bu dönemin çoğu veliler için ekonomik yönden rahat geçmeyeceğini biliyorum.

Bunun en önemli göstergesi bir önceki döneme göre okul masraflarının yüzde 250 civarında artmış olmasına rağmen velilerin aylık gelirlerinde artış oranı yüzde 80'lerde kalmış olmasıdır.

Dönem içinde masrafların giderek artacağı düşünüldüğünde öğrenci ebeveynlerinin nasıl bir sıkıntı yaşayacağını tahmin etmek güç değil.  Bir örnek vereyim: İlk okul öğrencisinin okula başlama masrafı ortalama 5 bin lira. Buna göre diğer üst derslik kademelerde okuyan öğrencilerin masrafını tahmin edebilirsiniz.

Bildiğiniz gibi Milli Eğitim Bakanlığı her yıl eğitim öğretim dönemi başlangıcı öğrenci kayıt ücreti alınmamasına yönelik açıklama yapar. Ancak bu açıklamalar sadece havada kalıyor. Kayıt işlemleri sırasında veya sonradan "bağış" adı altında bu kayıt ücreti alınır. Kimi okullarda Aile Birliği Yönetim Kurulu üyeleri bu görevi üstlenir. Aslında böylesi kuralına daha uygun oluyor. Çünkü Milli Eğitim Bakanlığı'nın kararına uyulmayacak şekilde alınan "kayıt ücreti" sonra soruşturma konusu olabiliyor.

Buradan bir konuya gelmek istiyorum.

Kendim de çeşitli okullarda hem Aile Birliği Başkanlığı hem de Yönetim Kurulu'nda 12 yıl boyunca çeşitli görevlerde bulundum. Ta ki çocuğum liseden mezun olana kadar.

Bu süre içinde Milli Eğitim Bakanlığı'nın yetişemediği(!) başta ayni ve nakdi hizmetler olmak üzere birçok noksanlıkların giderilmesi yönünde çok gayret gösteriyorduk. 

Aradan yıllar geçti ve bugün geldiğimiz noktada aynı veya benzer sorunlar devam ediyor.

Örneğin; okul girişlerinde güvenlik personeli bulundurulması için personel temini Okul Aile Birliği tarafından sağlanıyor. Yani görevli personelin sigorta ve aylığı dikkate alınırsa aylık maliyetinin 15 bin lirayı geçiyor. Oysa bu istihdam Milli Eğitim Bakanlığı ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı koordinasyonu ile sağlanabilir. Çünkü bazı okullar maliyet nedeniyle okul giriş kapılarında güvenlik görevlisi bulundurmaktan kaçınıyor. Dolayısıyla okul önlerinde çeşitli olumsuzluklar yaşanıyor. Neyse ki hizmetli personel istihdamı İş-Kur tarafından sağlanıyor. Yine de temizlik ürünleri Aile Birliği aracılığıyla velilere yükleniyor.

Sadece bunlarla kalsa.

Milli Eğitim Bakanlığı neredeyse her yıl müfredat değişikleri yapıyor.

Müfredat değişikleri bir şekilde zamana uyumlu olarak teknolojik ve bilimsel gelişmeler nedeniyle zorunlu oluyor.

Müfredat değişikliği;

Eğitim reformları veya program değişikliği adı altında yapılan tüm çalışmalar eğitim sisteminin o günün şartlarına uygun hale getirilmesi için yapılan çalışmalardır ve unutulmamalıdır ki bu şartlar dönemin iktisadi ve politik atmosferinin belirlenimi altındadır. Bu noktada öğreticiler ve idarenin de yeni müktesebata uyum sorunu yaşadığını öğrendik.

Her yıl olduğu gibi bakanlık öğrencilerin kitaplarını karşılıyor ama bu yeterli gelmediği için ek yardımcı kitaplar öneriliyor. Bu da ilave masraflar yaratıyor. İlave kitapları temin edebilen aileler var ama edemeyenler de var. Buradaki aksaklıklar Milli Eğitim Müdürlüğü ve Aile Birliği Yönetimi koordinasyonu ile giderilebilir.

Bir başka soruna gelirsek;

Karasu şehir içinde bazı okullar trafik yoğunluğu lokasyonu içinde yer alıyor. Bu okulların çıkış saatlerinde mutlaka emniyetten bir memur görevlendirilmelidir. Eğer bu olmuyorsa okul yönetimi trafik işleyişini düzenleyecek şekilde çıkış saatlerinde bir öğretmen görevlendirmelidir. Diğer taraftan Dörtyol Işıklar ile TOKİ evleri otoyol güzergahında bulunan okullar var. Ancak okulların bulunduğu yerde otoyoldan karşı tarafa geçilirken büyük tehlike yaşanıyor. Bu okulların bulunduğu yere mutlaka üst veya altgeçit yapılması gerekiyor.

Öğrenci taşımacılığı yapan servis araçlarında mutlaka rehber bulundurulmalı, araçların yönetmelik çerçevesinde noksanlıkları varsa giderilmesi gerekiyor. Bu araçların denetimleri aksatılmadan yapılmalıdır.

Okullardaki öğrencilerin sağlık açısından çok önem arz eden kantinler yönetmelik hükümlerine göre denetlenerek gerekli şartların yerine getirilmesi sağlanmalıdır.

Sonuç olarak; okulların derdi bitmez. Gelişen teknoloji ve bilimsel gelişmelere göre öğreticilerin amacı sadece "öğretmek" değil, aynı zamanda da "eğitmek" olmalıdır. Mümkünse rehber öğretmenlerin sayısı artırılmalı sorunlu öğrenciler ayrıca bir eğitime alınmalıdır. Spor ve kültürel etkinlikler çeşitlenerek artırılmalı ve önem verilmelidir.

Yeni eğitim ve öğretim yılının ülkemize, ilçemize, öğretmen ve öğrencilerimize, ebeveynlere ve idari personele hayırlı olmasını diliyorum. İYİ DERSLER!