Umut Uysal'ın "Kahverengi kokarca" başlıklı köşe yazısı

İstilacı bir böcek türü olan kahverengi kokarca, birçok kültür bitkisi için en tehlikeli zararlılardan biri olup, Çin, Japonya, Kore ve Tayvan orijinli bir türdür. Avrupa'da, ilk olarak 2004 yılında rapor edilmiş ve pek çok Avrupa ülkesine yayılmıştır. Kahverengi kokarca ilk olarak 2017 yılında İstanbul'dan, daha sonra aynı yıl Artvin ilinden Türkiye'ye girişi bildirilmiştir. Türkiye, dünyanın en büyük fındık üreticisi ve son zamanlarda ortaya çıkması ve yayılmaya devam etmesi, fındık üretimi ve ülkedeki diğer ürünler için gerçek bir potansiyel tehdit oluşturmaktadır.

Kahverengi kokarca yaklaşık 300 bitkide önemli zararlara sebep olmaktadır. Konukçu türleri arasında fındık, badem, antepfıstığı, elma, kivi, zeytin, şeftali, narenciye, armut, erik, nektari, kayısı, kiraz, Trabzon hurması, mısır, soya fasulyesi, bamya, biber, patlıcan ve domates üzüm ve pirinç gibi tarım ürünlerinde ciddi zararlar verebiliyor. Kahverengi kokarca, yere dökülmüş bitki artıkları arasında, ağaçların kabuk altları ve deliklerin içinde ve değişik yerleşim mekanları içinde kışlar ve özellikle kuru alanları tercih eder. Kahverengi kokarca sokucu emici ağız yapıları sayesinde direkt bitki suyunu emerek zararlı olurlar. Ülkemizin bu istilacı tür açısından potansiyel risk altındaki fındığın Karadeniz Bölgesi'nde tehdit altında olduğunu bizlere gösteriyor. Zararlının fındıkta direk olarak meyve üzerinden beslenmesi nedeniyle ciddi verim ve kalite kayıplarına neden olduğu unutmamak lazım.

Peki nasıl mücadele edeceğiz?

Kışlamak için evlere ve benzeri kapalı alanlara giren kahverengi kokarca erginlerinin toplanıp imha edilmesi gereklidir. Ayrıca zararlının topluca kışladığı alanlardan tarımsal alanlara göç etmeye başlamasından önce uygun bir tarım ilacı ile kışlama yerlerinin ilaçlanması popülasyonu azaltacaktır. Bu dönemdeki ilaçlamaların zararlının kısmen hareketli olduğu Eylül-Ekim ayları ile nisan aylarında yapılmasının daha etkili olacağı, ancak ev içlerinin ilaçlanmasına gerek olmadığı ve buralarda sadece erginleri toplayıp imha etmek şeklindeki mekaniksel mücadelenin yeterli olacağı değerlendirilmektedir.

Kahverengi kokarca mayıs ayı içerisinde fındık bahçelerinde görülmeye başlamakla beraber, oldukça hareketli bir zararlıdır ve bahçelerdeki varlığı hasat sonuna kadar devam etmektedir. Zararlı erken dönemde Mayıs-Haziran ayı içerisindeki beslenme ile meyve gelişimini etkilemekte, boş meyve oluşumuna neden olmakta ve verimi etkilemektedir. Haziran ayı sonlarından hasada kadar geçen süre içinde ise yeni nesil kahverengi kokarca beslenme yoluyla fındıkta iç gelişimi ve özellikle meyve kalitesini önemli oranda etkilemektedir. Dolayısıyla bu dönemlerde kahverengi kokarcaya karşı ruhsatlı olan tarım ilaçları ile bahçelerimizi ilaçlamalıyız.

Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından Kahverengi kokarcanın uzun vadeli kontrolü için uygulanmaya başlanan biyolojik mücadele (samuray arıcığı üretim ve salımı) oldukça önemli bir yöntemdir. İlgili kurumlar kısa sayılabilecek bir süre içerisinde kahverengi kokarcanın biyolojik mücadelesi için önemli adımlar atmıştır. Ancak her yıl salımı yapılacak samuray arıcığı sayısı uygulanan biyolojik mücadelenin başarısı açısından çok önemlidir. Bu amaçla mevcut samuray arıcığı üretim tesislerinin desteklenmesi ve gerekirse yeni tesislerin kurulması ile samuray arıcığı üretim ve salımı artırılmalıdır.