Remzi Akbaş'ın "Laf değil, çözüm üretin" başlıklı köşe yazısı
Yapılaşmanın hız kazandığı 2005-2010 yılları arasında İstanbul'da yerleşik tatilcilerin de yoğun olarak gelmeye başladığı 2008 ve 2009 yazında Karasu’da şebeke suyu yetersiz kalmış; bulantı, kusma, ateş ve karın ağrısı gibi rahatsızlıklar baş göstermişti. Doğal olarak Devlet Hastanesi'nde büyük yoğunluk yaşanmıştı.
Daha sonra Karasu ve komşu ilçemiz Kocaali'nin temelden su sorununu çözmek üzere proje yapılmış ve dönemin Valisi Mustafa Büyük nezdinde İl Özel İdaresi ve bazı yetkililer 7 Ekim 2011'de Kocaali'nin Kavaklıdere maden havzasında "İçme Suyu Göleti" inşaatı yapımı temeli törenine katılmıştı.
İhale şartnamesine göre bu barajın başlama tarihi 1 Nisan 2011, bitiş tarihi olarak 1 Mart 2013 yılında hizmete girmesi planlanmış ancak müteahhittin işi terk etmesi sonucu baraj yapımı ortada kalmıştı.
O dönemde henüz "Büyükşehir yasası" çıkmadığı için ihale Bayındırlık Bakanlığı "İl Özel İdaresi" uhdesinde yapılmıştı.
Sonra ne mi oldu?
12 Kasım 2012 tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde kabul edilen 6360 sayılı Kanunla 2014 yılında yürürlüğe giren Büyükşehir Yasası ile birlikte Sakarya Belediyesi, "Büyükşehir" statüsüne geçince ihale aşaması da kendiliğinden ortadan kalkmış oldu.
Su sorunu, kimi zaman yoğun yağışlar kimi zaman da nüfus artışına bağlı olarak kesintiler şeklinde kısmen devam etti. 2018 yılı Ağustos ayında yine su sorunu kaynaklı norovirüs (kusma, ishal ve ateşe yol açan bir virüs türü) teşhisi ile çok sayıda vatandaş hastaneye koştu.
Bu bilgilendirmeyi yapmamın nedeni "Su" sorunu ile "Sağlık" sorununun bire bir ilişiğidir.
2020 yılı baharında yeniden gündeme gelen bu sorunu kökünden çözmek üzere yıllık yaklaşık 32 milyon metreküp su potansiyeli ile Karasu ve Kocaali’nin içme suyunun geleceğini garanti altına alacak olan "Çamdağı Baraj Projesi" kapsamında Karasu Yeşilköy Mahallesi ve Kocaali ilçesinin Şerbetpınarı Mahallesi’nde 16 ada içinde yer alan 80 parsel için acil kamulaştırma kararı verildi.
Yaklaşık 100 milyon lira bütçe ile Sakarya Büyükşehir Belediyesi Su ve Kanalizasyon İdaresi (SASKİ) tarafından gerçekleştirilecek olan baraj projesi kapsamında alınan acil kamulaştırma kararı, Resmi Gazete’de yayımlandı. Ancak aradan 5 yıl geçmesine rağmen sorun yine devam ediyor. Artık sabırlar taşınca geçtiğimiz günlerde SASKİ Karasu Şube Müdürlüğü'ne giden bir grup vatandaş Bölge Müdürü Ömer Babalıoğlu'na bu sorunun acilen çözmelerini istedi. Ömer Bey'in olgun ve ikna edici tutumu ile vatandaşlar müdürlükten ayrıldı.
Sosyal medyada kimileri Babalıoğlu'na destek verirken kimileri de sorumlu olarak gösterdi. Bu sorun amacından saparak sosyal medyada Karasu Belediye Başkanı İshak Sarı ile Ömer Babalıoğlu arasında destek savaşına dönüştü.
Artık bu gelişmelerden sonra bekletilen kamulaştırmanın hızlanarak yapılması bekleniyor.
Bu yıl Türkiye genelinde son 60 yılın en kurak mevsimsel dönemini yaşadığımız doğrudur. Ancak bunun arkasına sığınarak çeşitli bireysel davranışları (bahçe sulama, çok fazla su kullanma, nüfus artışı gibi...) kusuru, ihmali örterek görev ve sorumluluktan kaçamazsınız.
Siyaset yapıyorsanız bu sorunu çoktan çözmüş olmalıydınız. Seçim meydanlarında verdiğiniz sözleri hadi vatandaşların büyük çoğunluğu unuttu. Siz unuttunuz mu?
Ha bu arada...
SASKİ’den yapılan açıklamaya göre; Karasu ve Kocaali’ye yeni içme suyu kaynakları kazandırmak üzere sondaj yöntemiyle toplam 6 yeni su kaynağı sağlanacakmış. Bu kısa vadede sorunu çözemez. Çünkü, sondaj yapılacak yerde su borusu mu var ki, şebekeye hemen takviye yapılsın. Bunun analizi, kuyu yapımı, arıtılması, şebekeye verilmesi aylar alır. Önce barajı yapın, oylanacak durumda değiliz.
Bakın açık konuşalım böyle giderse bölgede susuzluğa bağlı birçok hastalık türleri ortaya çıkacak ve iş işten geçecek. Bu sorumluluk elbette başta Büyükşehir Belediyesi ve SASKİ olmak üzere mevcut iktidarın ilçe belediyelerine aittir. Kimse kendini sorumluluktan sıyırmasın.
O nedenle yapılan retorik açıklamaların zor durumda olan halk nezdinde hiçbir değeri yok. Çok laf üreteceğinize acilen çözüm üretin!