Uğur Büyük'ün "Millet İttifakı'nın adayı" başlıklı köşe yazısı

Aylardır sürüncemede olan önemli bir konuydu. Altılı Masa bileşenleri; Cumhuriyet Halk Partisi, İyi Parti, Saadet Partisi, Demokrat Parti, Gelecek Partisi ve Deva Partisi 11 kez toplandı. Önce Parlamenter sisteme dönüş haritası daha sonra hükümet programı yazıldı. 12. toplantıda ise ortak aday konusunda mutabık kalındığını açıkladılar. 6 Mart Pazartesi günü adayın ismi açıklanacak.

Öncelikle şunu biliyor olmalıyız. Hangi aday ismi açıklanırsa açıklansın altı partinin siyasetçileri ve oy verenleri kendi içinde bir tartışacak. Mansurcular, Ekremciler ve Kemalciler diyelim. Hangi isim açıklansa diğer ikisinin daha iyi olacağını düşünenler homurdanacak. Bu gayet normal. İşi radikalleştirmeden, kırmadan, dökmeden sakince tartışacağız.

Herkesin gönlünden geçen bir ismi var, herkes kendininkinin daha iyi yöneteceğini düşünüyor. Fakat hataya gidenleri görüyorum şimdiden uyarıyorum. Yok Ekrem olmazsa oy vermem yok Kemal olmazsa oy vermem yok Mansur aday olmazsa oy vermem. Üzgünüm arkadaşlar bu seçimde böyle bir lüksümüz yok. Bu kadar farklı siyasi ideolojiye sahip partiler ülkeyi içinde bulunduğu bu karanlıktan kurtarmak için bir araya geliyorsa, bir şekilde uzlaşabiliyorlarsa seçmenlerinin de onları desteklemesi gerekir.

Bazı siyasetçilerin sosyal medyada beş on bin beğeni için siyasi şımarıklık içine girdiklerini görüyorum. Yapmayın. İki ay sonra tarihin en önemli seçimlerinden birine gidiyoruz. Bu şımarıklık içinde olanların İyi Parti'den olması ayrıca beni üzmektedir. İttifakın iki ana unsuru CHP ve İyi Parti hattının sağlam durması gerekirken bu hafta Meral Akşener'in hakaretler ederek masadan ayrılması beni şoke etti.

Gelelim adayın kim olacağına. Ben aylar öncesinden Meral Hanım ilk defa ben Başbakan adayıyım dediği anda Kemal Kılıçdaroğlu ile anlaştığını düşünmüştüm. Meral Akşener Başbakan, Kemal Kılıçdaroğlu'nun Cumhurbaşkanı olacağı formül. Fakat o günden sonra İyi Parti çok sağlıklı bir çizgi izlemedi. Anlık gaza gelmeler, fevri çıkışlar, kurmaylarından gelen çatlak sesler sonucunda Cihan Paçacı ve Ümit Dikbayır'ın başını çektiği ayrılıkçı grup Meral Hanımı tarihin en büyük siyasi hatalarından birini yapmaya götürdü.

Potansiyel ana muhalefet partisi olabilecek bir parti, muhtemel başbakan olacak lideri şimdi barajı geçebilir mi? Masaya geri döner mi? Dönse ne elde edebilir? Cumhur İttifakı’na geçer mi? Yoluna tek başına devam etse ne olur? Yeni ittifak kursa iki ay kala ne işe yarar? Nereden baksanız saçma sapan bir hamleydi kimse kusura bakmasın.

Seçimlerin sosyal medyadan kazanılamayacağı, partilerin ittifak dışında tek başlarına seçim kazanamayacağını geçmiş seçimlerden ve bugün ki çeşitli anketlerden gözlemliyoruz. O yüzden sağduyulu davranıp, çıkacak her adaya saygı duyup kendi seçmenlerinizi ikna etmelisiniz. Bunun bir cumhurbaşkanı seçmekten çok sistem değişikliği olduğunu iyi anlatmalısınız.

Ucube Başkanlık Sistemi modelini lağvedip hızlıca güçlendirilmiş parlamenter sisteme dönmeliyiz. Liyakatli kadroları göreve getirmeliyiz. Ülkenin biraz huzura ve dinginliğe ihtiyacı var. Anladığımız kadarıyla da masadan çıkan ortak aday Sayın Kemal Kılıçdaroğlu. Muhalefet bloğunun altılı masa dışındaki partilerin de tamamının destekleyebileceği bir isim. Umarım her parti kendi tabanına bu seçimi iyi anlatabilir, sıkı çalışır ve bizi bu karanlık günlerden kurtarır.