Çocuklar sürecin en önemli noktasında bulunurken, süreç içinde eğitime önem vererek devam etmeliyiz. Eğitim, sadece okul değildir, eğitim her yer de ve her koşulda gerçekleşmeye hazır konumdadır. Biliyorum, ebeveynler olarak bu durum bazen sıkıntılı geçiyor, özellikle ödevler konusunda çok daha zorlu bir süreç yaşıyorsunuz.

Öğretmen tarafından verilen ödevler çocuklar için bazen zorlayıcı olabiliyor, bazı çocuklar sevdiği dersin ödevini yapma konusunda istekli olurken, bazı çocuklar bütün ödevleri sıkıcı buluyor.

Peki ödev nedir? Öncelikle yerine getirilmesi gereken bir görevdir, bu görev başka bir kişi tarafından verilebileceği gibi, kişinin kendi kendisine sorumluluk yüklemesi ve yerine getirmesinin gerekliliğini hissetmesi sonucunda da edinilir. Ev ödevi ise okul dışında öğrenmeyi desteklemek için evinde yapması gereken görevi ifade eder.

Ödevin çocuğa katkısı nedir? Ödevler çocuğa sorumluluk almayı ve sorumluluklarını yerine getirmeyi öğretirken, yaşamı boyunca sorumluk kavramına alıştırır. Görevini yerine getiren ve dönem sonu başarıyı keşfeden çocuk, yaptığı çıkarımlardan ders alır. Aynı zamanda ödev öğrencinin öğrenmesini destekler ve bir sonraki konuya hazırlar. Dikkat edildiğinde görevini yapamayacak çocuk yoktur, sadece bazı noktalara önem göstermek gerekir. Aşırı zaman alıcı ve zor ödev çocuğa yılgınlık ve yorgunluk verir. Çocuk psikolojik olarak çok gördüğü ödevden soğur, ancak kısa sürelide ödev verilmemelidir. Ödev konuyu öğrenme destekli olmalıdır.

Çocuklar mükemmeliyetçi olamaz, çocuğun yaptığı ödev gözünüze hoş görünmüyor olsa bile o ödev yapılmış ve bitmiştir, baştan yapmasını istemek yerine, daha düzenli, okunaklı, anlaşılır yazmasını söyleyebilirsiniz.

Okuldan eve gelen çocuk hemen ödev yapmaya zorlanmamalıdır, çocuğa dinlenmesi için zaman tanıyın, bu sürede etkinlik yapabilir veya eğitici oyun oynayabilir. Çocuğun mutlaka ödev saati olmalıdır, günlük plan yapılması ve bu plana uyulması gerekir. Planlı yaşamayı öğretin fakat bu planı siz yapmayın, kendi planını oluşturması ve sorumluluklarına göre düzenlemesi yararına olacaktır. Örneğin, ne zaman ödevlerini yapmak istediğine göre planını oluştursun, böylece her gün ödevlerini hatırlatmak zorunda kalmazsınız.

Çocuğa ödev ve ders konusunda sürekli baskı yapmak, çocuğun daha çok soğumasına sebep olur, sorumluluklarına uyarak yaşamayı öğrenmesini sağlamak, yolun sonunda ki başarının farkına varmasını sağlayacaktır. Ayrıca çocuğun planın dışında hareket etmesine izin verilmemelidir, örneğin; saati geldiği halde ertelenen plan daha sonra alışkanlık haline gelecektir.

Ödev bitiminde ödevler kontrol edilmeli, ödevi hakkında gereken düzeltme varsa yardım yapılmalı, çocuğa yardım ederken çocuğun bu durumu alışkanlık haline getirmemesine özen gösterilmelidir.

Sevginin gücünü kullanın; çocuklar hiçbir sevgiye karşılıksız kalamazlar. Çocuklar sevgi ve ilginin karşısında daima yapıcı olur, aile içinde anlaştığı kişinin çocukla oturup konuşması ve bilgilendirme yapması çocuğu etkileyecektir. Lakin verilen ödevlerin ‘ödev’ olarak değil de ‘öğrenme desteği’ olarak çocuğa iletilmesi çocuğun bakış açısını değiştirecektir.