Remzi Akbaş'ın "Yine aynı sorunlar" başlıklı köşe yazısı
Her yaz sezonu geldiğinde beni bir endişe alır.
Aslında bu sadece benim değil, Karasu'da yaşayan halkın ortak endişesidir.
2024-2025 eğitim-öğretim döneminin sona ermesiyle birlikte Karasu sahiline gelen tatilcilerin sayısı 500 bini aştı. Elbette bu önümüzdeki günlerde daha da artacaktır.
Karasu'da yaşayan yerleşik vatandaşlar bu nüfus artışından dolayı deyim yerindeyse tam bir esaret durumuna düşüyor.
Başta gürültü kirliliği olmak üzere, trafik ve güvenlik, sağlık sorunları yanı sıra uyuşturucu artışı büyük sorun yaşatıyor.
Özellikle yaya geçitlerinin boyalarının silinmiş olması bu güzergahtan geçen araçların dikkatsizliği de eklenince vatandaşlar için tehlike oluşturuyor. Şehir içinde marketlerin yoğun olduğu caddelerde araçlar hız sınırını aşarak tehlike yaratıyor. Motosiklet ve ATV türü araçların akşam saatlerinde yarattığı gürültü nedeniyle güzergah üzerinde bulunan konutlar balkon ve pencereleri kapatmak zorunda kalıyor.
Yaya kaldırımlarından diğer yaya kaldırımlarına geçişlerde ara yere park eden araçlar da ayrı bir sorun yaratıyor. Özürlü ve bebek araçları geçmekte zorlanıyor.
Ara sokaklarda sağlı sollu park yapan araçlar bu güzergahtan geçiş yapan diğer araçları engelliyor ve çoğu zaman sert tartışmalara yol açıyor.
3 yıl önce Karasu Belediyesi tarafından devralınan eski Lunapark'ın arsası boş tutulmaktadır. Oysa burası otopark olarak kullanıma açılmış olsa Yalı Mahallesi’nde sıkışan trafiği önemli ölçüde azaltacaktır.
Dolmuş minibüsleri tıka basa yolcu taşımaktadır. Bu durum hem yolcular için hem de trafik güvenliği için sakınca oluşturuyor.
Bazı ara sokaklarda çöp konteynerleri yetersiz kalıyor ve vatandaşlar çöplerini açığa bırakmak zorunda kalıyor. Bu arada sokak köpekleri çöpleri dağıtarak çevre kirliliğine ve insan sağlığına zararlı oluyor.
Hastane Acil Servisi'nde büyük yoğunluk yaşanıyor. Aile Sağlığı Merkezlerinde sorunlarını çözebilmesi mümkünken hastaneye koşan vatandaşlar burada pratisyen hekimlerin de yetersizliğine bağlı olarak sağlıklı tedavi olamıyor ve zaman zaman bazı tartışmalar meydana geliyor.
Diğer bir sorun, liman bölgesinde yaşam sürdüren Roman vatandaşların bu yerleşim alanında çevre kirliliği yaratmasıdır. Buranın daha özenle denetim altına alınması gerekiyor.
Genelde akşam saatlerinde sahil kumu üzerinde alkol partisi yapan bazı sorumsuzlar şişe ve kutuları gelişigüzel bırakarak çevreye büyük zarar veriyor. Buralar akşam saatlerinde mutlaka denetlenmeli.
Sahilde tuvalet ihtiyacını gidermek için yeterli kabinler bulunmuyor. Bu nedenle bazı (özellikle yabancı göçmenlerin) vatandaşlar ihtiyacını denize yaptıkları belirtilmektedir.
Bir önemli konu da enerji kesintileridir. Hemen hemen her yıl yaşanılan enerji kesintileri hem esnaf hem de sahil şeridinde konutları bulunan vatandaşlar için büyük mağduriyet yaşamasına neden olmaktadır. Ayrıca su akışları da azalmakta ve bu da mağduriyet oluşturmaktadır. Umarız bu sezon bu konuda yeterli önlemler alınır.
Elbette ki asıl en önemli sorun, yaz sezonu geldiğinde nedendir bilemem ama uyuşturucu kullanımında büyük artış yaşanmasıdır. Özellikle adına (ismini vermek istemiyorum), "M..." denilen sentetik uyuşturucu gençler arasında yaygın hale geldiği hem emniyet hem de jandarma güvenlik güçlerinin tespitleriyle anlaşılmaktadır. Burada ailelere büyük görev düşmekte, gerektiğinde emniyete bilgi verilerek bu lanet alışkanlık önlenmelidir.
Elbette sorunlar sadece bunlarla sınırlı değil. Bu sorunların giderilmesi noktasında en büyük yük başta Karasu Belediyesi'ne düşmektedir. Bütün bu sorunlar kamu birimleri arasında iyi bir koordinasyon ve planlama ile çözülebilir.
Bu sorunlar biter mi? Elbette bitmez. Ancak en aza indirmek mümkündür. Umarım böyle olur!