Sultan Güner'in "Belediye Karasu’da neler yapsa?" başlıklı köşe yazısı

Eskiden "Halka hizmet" için seçimler yapılır bilirdik bir süredir "Kendisini destekleyenlere rant ve iş alanı açmak" için olduğu artık çekinmeden ifade edilebiliyor.

İstanbul'da büyümüş, orada çalışıp emekli olmuş İstanbul’a yakınlığı ve ev fiyatlarının İstanbul’dan daha ucuz olması sebebiyle Karasu'ya yerleşmiş biri olarak ne olursa Karasu daha gözde bir ilçe olabilir, hayatımızı biraz da olsa kolaylaştırır diye düşündüm de;

- Karasu ağaçlandırılsa, ağaç demek nefes almak demek…

Betonlaşmanın önüne geçilse,

Musluklardan akan suyun içilebilir niteliğe ulaştırılması!  

Birkaç böyle çeşme var, belediye üzerlerine tahlil yapıp 'sağlıklı' olduğuna dair tabelalar asmış. Karasu su yönünden şimdilik çok şanslı bir ilçe, bu sular evlere bağlansa süper olurdu. 

Tekerlekli sandalye ile yaşayan engelli insanlarımız için sahile açık bırakılan kapılara ince şeritler halinde yol yapılsa ama asla asfalt değil! Ahşap veya doğal taşlar gibi doğaya zarar vermeyen, havayı kirletmeyen malzemelerle,

Kıyı erozyonuna karşı kıyı boyunca ağaçlandırılsa, 

- Kıyıdan giden kumlar yeniden kıyılara bırakılsın. (Satılmak üzere ihale haberi duyulunca ardından iptal edildiği söylendi ama seçim sonrası yeniden satılmaya başlanmasa!) 

- Sulak altyapısı sebebiyle tarımsal alana ağırlık verilip, tarımla uğraşan yurttaşlar desteklenip organik, zehirsiz sebze ve meyve konusunda gelişmeye ‘Karasu’ adının zehirsiz, organik ürünleriyle duyurular yapılsa (İnsanlar sağlıklı yiyecek, içecek için Karasu'yu tercih etse!)

Plajlara motorlu araçların girmesini (ATV, motosiklet gibi) engelleyip, güneşlenip denizden faydalanan insanların benzin-mazot yakıtlarının egzoz gazına maruz bırakıp havayı kirletmemeleri sağlansa,

Kanal çevresi yürüyüş ve bisiklet yolu olarak, benzin mazot kokusundan uzak sağlıklı yürüyüş yolu olarak dizayn edilse. Bir süredir çevresinde hızlı bir yapılaşma var, denetlense!

Bisiklet kullanımının yaygınlaşması için halkı özendirme, teşvik etme planları yapılsa, 

- Bisiklet yollarında güvenliği sağlamak amaçlı "eğitimler verilip, bilgilendirme" yazıları yazılsa.

Hastaneye 200 metre kala dönen 32 Evler-Akkum dolmuşları -yürüme zorluğu yaşayan hastalar için- Devlet Hastanesi önünden dönüşü sağlansa,

- Sakarya'da 'belediye otobüsleri' var ve indirim kartları onlarda kullanılabiliyor. Karasu'da ulaşım için sadece dolmuş var; kapasiteyi karşılıyorsa belediye ile anlaşmalı tüm Sakarya'da uygulanan indirim Karasu'da da sağlanabilse,

Karasu Limanı’nı kullanıp açıklarda günlerce demirleyen gemilerin denize çöp döktüğü söyleniyor, takip edilip engellense (sadece para cezası caydırıcı olmayabilir, “çöpümü atarım, cezamı öderim” mantığına getirilmemeli)

Denizyolu ile Karadeniz'in doğusuna Zonguldak, Samsun, Trabzon, Artvin'e Batum'a veya batısına İstanbul, Çanakkale, İzmir, Antalya, Hatay gibi üç yanı deniz olan ülkemizde deniz yolunu kullanarak yurtiçi ve yurtdışı seyahatler yapılabilse (sadece Ukrayna'ya gidildiğini biliyorum)

Trenle İstanbul, Ankara, Kars gibi her yere gitmek ne güzel olurdu ama öz kaynaklarla yaptırılıp tüm karı halkın cebine girebilecek türden “üretimler” olsa,

- Sahil boyunca balık tutanlar öncelikle denize giriş zamanlarında 'kadınları bakışlarıyla rahatsız etmeseler' ve çöplerini kıyıya bırakıp denizdeki balıkları alıp gitmeseler,  

- Yalnız yürüyen kadınlar rahatsız edilmese

- Sahilin temiz tutulması için 'temizlik seferberliği' başlatıp ve halkla birlikte çöp toplama etkinlikleri düzenlense. (Ancak temizleyince çöp atılmaması gerektiğini öğrenme ihtimalimiz artabilir!)

Cam şişe atıklarını Avrupa ülkelerindeki gibi kumbaralarına atınca cüzi de olsa para veren makinelerden konursa, deniz kıyısında içtikten sonra boş şişeler kumsala bırakılıp gidilmeyebilir! Bırakılsa bile birileri de kumbaraya atmak üzere toplayabilir.

Anız yakmanın yasaklanması ve duman çıkan yerleri takip edip engel olunursa. Geleneksel bilinçsizce yapılan bu işlemde karınca, börtü böcekler yakılarak “ekolojik dengeyi” bozan küçük birer katliama yol açılıyor aslında. Dünya sadece “insanlara ait değildir” tüm canlıların bir ekolojik denge görevi vardır, bu denge bozulmasa,

- Yeni tepeye yapılan mezarlığa ulaşım sağlansın! Yolları zaten çukurlardan arabaların altları vura vura gitmiştik. O kadar ücra bir yerdeki, asla yalnız gidip ziyaret yapılamaz! Belli gün ve saatlerde belediye güvenliği ile ziyaret sağlansa mesela. Tecrübe edip şok yaşadıktan sonra belediyede dilekçem var ama birkaç ay öncesine kadar yol hala yapılmamıştı ki yapılmış olsa bile cesaret ederek o ıssız tepeye gidilemediğini yetkililer bilsin istiyorum!  

- Ara yolları yapmaya belediyenin kaynakları yetmiyorsa her şiddetli yağmurdan sonra bir kepçe ile dolaşıp çukurlar düzeltilse

Sokak hayvanları için her sokağa mama ve kulübe organizasyonu ile kısırlaştırma, tedavi için veteriner hizmetiolsa,

- Eskiden varmış, Yazlık Sinema yapılsa ama vurdulu kırdılı şiddet içeren filmler oynatılmaması, 

'Çağdaş' kültür, sanat ile ilgili etkinlikler ve festival düzenlenip, sanatçıların emeklerini sergilemelerinde ve söyleşilere olanak sağlanması; tiyatro, resim, fotoğraf, sinema, konser gibi... Karasu halkı kültür sanat konusunda zenginleşse,

- Banklara oturup çekirdek çitleyip önüne atanlara karşı bir çözüm üretilse. 

Otogarda bankamatik yok, olsa iyi olurdu.

Turizm kenti yapmak sadece asfalt dökmekle değil sanat eserlerinin, tarihi yapıların, gezmeye görmeye değecek ve başka kentlerden önce 'tercih' edilebilmesi için ayrıca özen gösterilmesi de lazım. 

Sadece denizi ve plajı için gelindiğini biliyorsak, gelen insanları rahatsız edecek davranışlardan kaçınmalıdır.

Karasu’nun geçmişini bilip iyi tanıyan köşe yazarı arkadaşlarım daha önce verilen vaatlerin çoğunun yerine getirilmediğini yazdılar (özellikle istihdamı arttırma, sanayi kolları gibi ile ilgili vaatler)

Çevre, sağlık ve görünümle ilgili ilk gözüme çarpanları sıralamaya çalıştım. 

Bunların bazılarının “belediye hizmeti” olmadığı, diğer bakanlıkları ilgilendirdiğinin de farkındayım. Olsa Karasu için güzel olurdu diye ekledim. 22 yıldır aynı iktidar ve son belediye başkanı da aynı partiden yeniden aday. “Merkezi yönetimle aynı olmazsa bizden hizmet beklemeyin” de denildi ama geçmişte pek sözler tutulmamış! 

Bize düşen gördüğünüz eksiklikleri görünür kılmak ve takip etmek.

Sultan Güner