Oğuzhan Kır'ın "Bolu Valisi Halil Bey Kocaali’de, İpsiz Recep Karasu’da! (1)" başlıklı köşe yazısı

Milli mücadelenin kazanılmasında mülki idareciler de büyük pay sahibidir. Bu idareciler, üstlerinden aldıkları emirleri alt birimlerde eksiksiz şekilde yerine getirmişlerdir. Milli mücadele döneminde Adapazarı, Bolu, Düzce bölgesinde görev yapan mülki idarecilerden biri de Halil Bey’dir. Halil Bey, Cumhuriyet döneminde milletvekilliği başta olmak üzere çeşitli devlet görevlerinde bulunmuş ve Türkmen soyadını almıştır. Halil Türkmen olarak tanınmaktadır. Türkiye Büyükelçilerinden Doğan Türkmen'in babası, Büyükelçi Kaya Türkmen'in dedesidir.

Halil Bey, vatanın kurtuluşunun nizami ordular sayesinde olacağını düşündüğü için Kuva-yı Milliye’ye pek sıcak bakmıyordu. Kocaeli, Bolu, Düzce, Ereğli havalisinin en büyük Kuva-yı Milliye reislerinden biri de İpsiz Recep idi. Yaklaşık 800 silahlıdan oluşan Orhan Gazi Müfrezesi’nin başında Geyve, Mekece ve Kefken taraflarında mücadele eden İpsiz Recep’in başına buyruk hareket ettiğini düşünüyordu.

İpsiz Recep, Karasu’nun merkezi olan İncirli’ye karargah kurmuştu. Halil Bey, İpsiz Recep ile görüşebilmek için Kocaalili (Selahiye) Rüştü Bey’in başında bulunduğu 50 kişilik bir müfreze ile önce Akçaşehir’e (Akçakoca), oradan 3 Aralık 1920 günü Kocaali’ye geldi. Halil Bey’in Kocaali’ye gelmesi İpsiz Recep başta olmak üzere bir kısım çevrelerde olumsuz bir intiba yarattı ve Ankara’ya şikayet edildi.

Bunun üzerine Halil Bey, Ankara’ya bir telgraf çektiği telgrafında, yanında getirdiği kuvvetlerin büyük çoğunluğunun TBMM’ye mensup jandarma birlikleri olduğunu, az sayıda kuvvetin ise vatana, millete hizmet etmek isteyen gönüllü birliklerden oluştuğunu, onları reddetmenin doğru olmayacağını ifade etti. Kocaali’ye geliş sebebinin halka eziyet eden şakilerin yakalanarak cezalandırılması olduğunu söyledi.

Sonraki gün Halil Bey, İncirli’deki İpsiz Recep’e bir elçi gönderdi. TBMM Hükümetini temsil ettiğini ve İpsiz Recep’in şahsına hiçbir surette kimsenin dokunamayacağının garantisini vererek onunla görüşme talep etti. Halil Bey’in teklifini kabul etmeyen İpsiz Recep, onu tekrar Ankara’ya şikayet etti. Ankara’dan ise Halil Bey’e bir uyarı daha geldi. Halil Bey amacının İpsiz Recep ile sadece görüşmekten ve istişare etmekten ibaret olduğunu, suçluları yakalamak ve cezalandırmak için İpsiz Recep ile dirsek temasında bulunacağını açıkladı.

Halil Bey ve Rüştü Bey Kocaali’yi terk etmiyor, her gün İncirli’ye ulak gönderiyor ısrarla Recep’i yanına çağırıyordu. Halil Bey ile İpsiz Recep arasındaki muhaberat devam ettiği sırada 7 Aralık 1920 günü Kocaali Telgrafhanesi’ne Ankara Dahiliye Vekili Adnan Bey’den bir mektup geldi. Adnan Bey, “Bir müddet için İpsiz Receb’in takibinden feragat buyrulmasını rica ederim” diyordu. İpsiz Recep, yanı başına kadar gelerek ısrarla görüşme talebinde bulunan Halil Bey’in emrini yerine getirmediği gibi onu Ankara’ya şikayet etmeye devam ediyordu.

Halil Bey bu sırada boş durmuyor Kocaali çevresindeki Kuyumculu, Kirazlı, Kurudere, Söngün (Süngüt), Karapelit, Bolazar, Lahna, Milan, Caferiye, Kozluk gibi köyleri ziyaret ediyor, halkın sorun ve sıkıntılarını dinliyordu.

Devamı haftaya…