İnsanlığın var oluşundan itibaren, yaşamla birlikte başlayan oyun, yaşamın her döneminde farklılaşarak ve gelişerek kendini devam ettirmektedir. Oyun, çocuklara doğduğu andan itibaren eşlik eden ve gelişimlerine katkı sağlayan bir faaliyettir. Oyun, çocuklar için hiç usanmadan ve bıkmadan vakit geçirmektir, bunun yanında belli becerileri geliştiren ve pekiştiren bir araçtır.

Oyun, çocukluk yıllarının en değerli gelişim fırsatı ve yaşam için doğal parçadır. Çocuklar oyun ile dünyayı anlamlandırırken, hüzün, mutluluk, üzüntü gibi duyguları da kendi doğal iletişimleri olan oyunla ifade ederler.

Oyun, çocukların gelişim evreleri için önemlidir, lakin dikkat edilmesi gereken nokta ise; oyun ne kadar oynandı, oyun ne ile oynandı, oyun sırasında ne kadar verimli vakit geçirildi gibi soruların cevabıdır.

Oyunun birçok tanımı vardır, bu tanımlar içinde ortak olan şey ise; oyunun çocukların öğrenme dili ve kişisel keşif alanı olduğudur.

Oyun, çocuğa kendisi ve dünya hakkında bilgi edinmesine fayda sağlar, dolayısıyla oyun çocuğun hayatının en önemli işidir ve oyunun pek çok yararı vardır.

Çocuğun oyun oynama davranışını, çocuğun yaşı, oyun alanı, oyun ortamı, ailesi ve oyuncakları gibi durumlar etkilemektedir. Oyuncaklar çocuklar için önemlidir. Çocuklar oynadıkları oyunda gerçek bir nesneye ya da bu nesnenin yerini alabilecek bir eşyaya ihtiyaç duyarlar ve bunlara genel olarak oyuncak denilir.

Oyunun rahat bir alanda ve yeterli araçlarla oynanması çocuğun gelişimini olumlu yönde etkiler, bu yüzden oyun kadar oyuncağında önemi büyüktür. Oyuncak seçimi önemlidir ve dikkat edilmesi gereken noktaları vardır. Örneğin oyuncaklar; çocuğun yaşına uygun olmalı, gelişim düzeyine uygun olmalı, farklı gelişim alanlara hitap etmeli, yaratıcılığını ve hayal gücünü uyandırabilmeli, doğal malzemelerden yapılmış olmalıdır. Ve kesinlikle; köşeli, cam, kolay kırılıp, dağılabilen, metal parçalardan oyuncaklar seçilmemelidir, aynı zamanda ürkütücü, korkutucu ve saldırganlık duygularını ön plana çıkaran (tüfek, tabanca, kılıç) oyuncaklar olmamalıdır.

Ebeveynler bazı noktalara dikkat etmelidir; çocuklar için çok oyuncak değil, aksine çocuğun gelişimine uygun oyuncak alınması çocuk için daha avantajlıdır. Oyuncak sektörünün büyüklüğü ile birlikte her yıl önemli günler için (doğum günü, yıl başı gibi) üretim yapılmaktadır, fakat bu çokluk içinde her oyuncak çocuğa alınmamalıdır, çünkü çok oyuncağa sahip olan çocuklarda oyun kalitesi düşerken aynı zaman da dikkat dağınıklığı oluşur. Az oyuncağı olan çocuklar daha odaklı, daha yaratıcı ve hayal gücü yüksek oyunları daha uzun süre oynar ve böylece daha verimli zaman geçirirler. Çok oyuncağınız olsa dahi çocuğa tüm oyuncakları aynı anda çıkarmayın, oyuncakları zamana yayarak oynamasını sağlayın. Çocuğa oynamadığı oyuncakları 'paylaşma' veya 'hediye etme' duygusunu aşılayın. Çocuklara her istediği oyuncağı almayın bu ilerde tatminsizliğe neden olur.

Yeni nesil çocukları, çağın oyuncaklarıyla bütünleşmiş durumda, lakin teknolojiyi yerli yerinde ve yeteri kadar kullanmak her zaman daha avantajlıdır. Çocuklar için mümkün olduğunca eğitici ve geliştirici oyuncaklar tercih edin. Ve mutlaka 'oyun zamanı' adlı bir zaman diliminiz bulunsun, bu sürecin fazlası değil yeteri kadarı oyunla geçirilsin.

Çocuklar, ilk oyuncaklarıyla birlikte kendi filmlerini kurgulayıp ilk yönetmenlik deneyimlerini yaşarlar.