Aybüke Yıldız'ın "Gökyüzü bulanık" başlıklı köşe yazısı

İçimdeki biriken kırgınlıklar, bazen hep çocuk kalabilsek keşke.

İnsanların kalbini anlamak çok güç.     

Yalanlar bitmez, şiirler yazılır ve unutulur. Aşk gelip geçer. Bu hafta aşka olan inancım hiç daha doğrusu şu anlık öyle ama bu yazıyı yazmam günler süreceği için bu da değişebilir ilerleyen satırlarda.

En sevdiğim şarkı eşliğinde şiirler yazmak epeyce mükemmel. Kalbimin sesi oldukça karışık, her şey hatta herkesten soğudum. Aynalar keskin canımı yakıyor suretim oldukça aptallığımı yüzüme vuruyor.

Ne yazacağım bileyemiyorum, kaçamıyorum zihnimdekilerden en çokta kalbimdekinden.

Gökyüzü bulanık.

Yazdıklarım hatta düşünceleri kalabalık ama ben anlamsızlaşıyorum.

Neyseler, falanlar veya filanlar hayatın kıytırık bahaneleri. Hepsi senin yalandan gitmelerinden bir ibarettir.

Geceler çok fazla değil mi bu kara yuvarlak için…

Bu aralar kelebekler günlerime takılıyor sanki sabahların hükmünü veriyor.

Ben kalbime saygı duymayan adamı mı sevdim, yalanlar ile kalbimden giden güzel adam mı sevdim hepsi birbirinden ibaret.

Aslında çok birikmiş şeyler hayatımda kimi yazdım kimi hala zihnimde işte arada kendim ile konuşuyorum. Siz hayatta çok güzel aşık olun asla aşkta pes etmeyin…

Bazen her şey anlamsızlaşır.