Ayşenur Elmacı'nın "Hayat kısa, er ya da geç" başlıklı köşe yazısı

Başkalarını üzerek ilerleyemezsiniz. Başkalarını kullanarak kazanamazsınız. Hayat kimsenin ağlayarak kaybettiğini bir başkasına gülerek kazandırmıyor. Hayat er ya da geç insanın başkasına yaşattığı şeyleri kendisine de yaşatıyor.

En önem verdiğim şey hayatımdaki insanın yanında olmasam bile beni de hesaba katarak davranması. Duruşu davranışı bile beni hesaba katarak olmalı, asıl bağlılık budur yanında değilken de varlığına saygı göstermek ve bunu yaparsam nasıl hisseder diyebilmek.

İnsanların maddi durumları veya sahip oldukları şeyler bugüne kadar hiç ilgimi çekmedi. Ben daha çok mutlu olmasını bilmesini, kültür seviyesine, nezaketli olmasına, eğitim seviyesine, vicdanına ve merhametine dikkat ediyorum. Efendilik ve iyi niyet beni o kadar etkiliyor ki.

Sürekli haklı olduğunu düşünmen hatalı olduğu halde sizden özür bekleyen kişilerin asıl sorunu sizinle değil kendi egolarıyladır. Onları kendi haklı umutlarıyla baş başa bırakmak en güzel yoldur. Boşa yormayın kendinizi. Ego çok en büyük kusurdur. Bırakın egoları ile boğulsunlar.

Her şeyde kusuru arıyorsunuz. Her şeyde çirkinlik buluyorsunuz. Siz sizin gibi olmayanlara tepeden bakıyorsunuz. Size bir şey diyeyim mi? Dünyanın en güzeli de olsanız, en güzel yerini de görseniz hiçbir şeyden keyif alamazsınız. Bakışınız çirkin kafanızın içi çirkin.

Eskiden şaşırdığım daha çok şey vardı. İnsanların bazı davranışları eskiden beni üzerdi, şimdi kendine yakışanı yapıyor deyip geçiyorum. Herkes kendine yakışanı yapar daha fazlasını değil.

Beni uğraştırmadan gerçek yüzünü gösterip hayatımdan uğurladığım herkese teşekkür ederim.

İnsanların sizi yarı yolda bırakma ihtimalini hiçbir zaman unutmayın.

Hayat kısa

Er ya da geç adalete inanıyor ve güveniyoruz.

Umudunuzu hiçbir zaman kaybetmeyin.

İnsanı en çok yoran şey yine insanlardır.

O yüzden hayatın tadını çıkarmaya, mutlu olduğunuz yerlerde mutlu olduğunuz kişilerle vakit geçirmeye bakın.

Yoksa çok yorulursunuz.