Aybüke Yıldız'ın "Kurbağa kalbin" başlıklı köşe yazısı

Zamanla insan kaybeder yaşanmışlıklarını.

Anımsamak,

Delirmek kelimesi eylemsel olarak sonuna kadar tüketilmeli.

Zehir zıkkım olsun o içtiğimiz kahveler. İnsanlar ahmaklaştı ve saygı yitip gitti.

Aslında bu aralar yazamıyorum ve his mis hiçbir şey kalmadı. Aşka da artık inanmıyorum.

Birilerini affetmek gibi bir eylem benim için yoktur ve bir zaman sonra gözümde hiçe dönüşüyorlar, tiksindiğim zaman işte seslerine bile tahammülüm edemiyorum.

Bir şey yazmam lazım ama zihnim donuk donuk galiba bu güneş tutulmaları koç burcuna iyi gelmiyor.

Biliyor musunuz uzun süredir şiir yazmıyorum. Rüyalarım oldukça can yorucu.

Aptal gibi korkak bir adamın sevmesini bekleyemem. Kadınlar cesaretli adamları sever...

Galiba biraz Cemal Süreyya okumam gerek. Tüketmeliyim yaşanmışlıklarımı.

Herkes rütbesini bilecek.

Sesin şiirlerime sığmamalı, unutmalıyım aptal sesini.

FASA FİSO

Özgüvenli olmak zor iş aslan parçası.

Sen dudu perinin sihir kitabına bak belki o kurbağa kalbini kurtarabilirsin.

Beni kırdığın kadar sevil, sonra anlarsın ahımın seni nasıl yakacağını…