Maden Deresi’nde Antik çağlardan beri varlığı bilinen simli kurşun ve çinko madenlerini çıkarmak için 1898 yılında Karasu Madenleri Osmanlı Anonim Şirketi kurulmuştur. Merkezi İstanbul’da bulunan şirketin temelleri Osmanlı tebaasından Türk ve Rum vatandaşlar tarafından atılmıştır. 1900 yılından itibaren yabancı sermayedarların hisselerinde her geçen zaman artışlar yaşanmıştır. Fransız, İngiliz, Rus ve İtalyan şirketler tarafından işletilmiştir. Çalıştırıldığı dönemde genellikle zarar eden şirket, birkaç defa iflâs ederek el değiştirmiştir.

1900-1901 yılında maden cevherini topraktan ayrıştırmak için fabrika inşa edilmiştir. Ayrıca idare binası, baruthane, bakkal, hastane, karakol, su kuyuları, su kanalları ve işçilerin yaşadığı ahşap evler bulunmaktadır. Elektrik elde etmek için fabrikanın 2-3 km yukarısında, iki vadi arasına büyük bir baraj inşa edilmiştir. Günümüzde barajın yıkılan sağ kanadından aşağı derenin suları dökülmekte ve şelâle olarak adlandırılmaktadır.

Kuyulardan çıkarılan cevheri fabrikaya taşımak için vadinin yamaçlarındaki kayalar oyularak raylı taşıtlar inşa edilmiş, fakat raylar günümüze ulaşmamıştır. En başta yerli-yabancı yüzlerce işçinin çalıştığı madende, yeterli cevherin bulunmamasından dolayı 1909’lardan itibaren işçi sayısı 52’ye düşmüştür. Çevre köylerde fabrikaya bağlı birçok maden ocağı bulunmaktadır. I. Dünya Savaşı ve Milli Mücadele zamanlarında faaliyetleri neredeyse durma noktasına gelen şirket 1929 yılında tamamen kapatılmıştır. Madenler, 07.12.1966 tarihinde Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’na devrolunarak Türkiye Cumhuriyeti Devleti bünyesine geçmiştir.