Geçtiğimiz hafta içerisinde yapılan zamların ardından Saadet Partisi Karasu İlçe Başkanı Oğuzhan Coşkun, bir basın açıklaması yayınladı. “Biz, seçimlerden önce devlet ve ekonomi ‘Bundan daha kötü yönetilemez’ diyorduk, yanılmışız” diyen Coşkun, “Maalesef iktidar, ortaya koyduğu devlet, diplomasi ve ekonomi yönetimiyle; 28 Mayıs öncesini dahi mumla aratıyor” dedi.

“Erdoğan, AK Parti ve Cumhur İttifakı, kötü yönetme maharetinde her gün yeni bir zirve yakalıyor” diyerek sözlerini sürdüren Coşkun, “Meclis açılıp hükümet göreve başladığı günden bugüne, vatandaş açısından; gelir azaltan-gider artıran, umut azaltan-kaygı artıran, nimet bitiren-külfet getiren kararların, kanunların ardı arkası kesilmiyor” şeklinde konuştu.

HÜKÜMET ve İTTİFAKIN SİCİLİ KABARIK

Oğuzhan Coşkun, “Söz verip tutmamak, vadedip yapmamak, gerçeği saklamak, yolsuzluğu aklamak bakımından sicili kabarık bir hükümet ve ittifakın sözleri arasında KDV ve harçlara yapılan artışlar yer almadı. Ne demişlerdi seçimden önce? ‘Gabar’da petrol. Karadeniz’de doğalgaz bulduk. Meğer Gabar'daki petrol parola imiş ve kastedilen milletin bütçesiymiş. Karadeniz’deki doğalgaz şifre imiş ve o da dar ve sabit gelirlinin kesesiymiş” ifadelerini kullandı.

"Maaşlara zam, asgari ücrete yüksek güncelleme, en düşük memur maaşına ve memur emeklisi maaşına artış yapacaklardı. Ne yaptılar? Herkese farklı oranlarda güncelleme ve emekliye yansıtılmayan seyyanen artış yaptılar” diyen Başkan Coşkun, sözlerini şöyle tamamladı:

ERDOĞAN, HESAP VERMELİ

“Faiz, seçimden önce sıfıra yakınlaşacaktı seçim sonrası yüzde 75 arttı. Enflasyon tek hane olacaktı, şimdi üç haneye koşar adını gidiyor. Bu yapılan yanlışların, tutulmayan sözlerin, söylenmediği halde hayata geçirilen zam ve artışların hesabı iktidardan mutlaka sorulacaktır. AK Parti ve Genel Başkanı, öncelikle kendisine oy veren seçmene hesap vermelidir. Bugün yaşananlar zannederim en çok AK Parti seçmenini üzmüştür. Zira o vatandaşlarımız hem kandırılan seçmen hem de külfet yüklenen vatandaş konumuyla iki kez mağdur edilmiştir.

Kendi seçmenine genel başkan olarak gerçekleri söylemeyen Erdoğan, Cumhurbaşkanı olarak da millete hesap vermek zorundadır. Neden ekonominin çöktüğünü, kasada para kalmadığını, yandaşlarının bitmek bilmeyen istek ve kayırma taleplerini Yerine getirmekle meşgul olduğunu izah etmelidir.

Vergiye, harca ve kamu hizmetlerine zamlar yaparak külfeti milletin sırtına yüklediniz, Bu karanlık siyaset ve yönetim anlayışından vazgeçmek mecburiyetindesiniz. İktidar, milletin cebine el uzatarak devletin bütçesini düzeltme politikasını terk etmelidir”