Hasret Aksoy'un "Özgürlük rotası" başlıklı köşe yazısı

Necmettin Erbakan’ın adını taşıyan bir umut yolculuğu…

Kimi zaman bir deniz, bir kıyıyı ayırır insandan… Kimi zaman da vicdanları sınar. Gazze, yıllardır sadece ablukanın değil, sessizliğin de kuşatması altında. Çocuklar, anneler, yaşlılar; dünyanın gözü önünde eksilen ekmeklerini, azalan ilaçlarını, tükenen umutlarını sayıyor.

İşte şimdi, dünyanın dört bir yanından yürekleri aynı atan insanlar, bu sessizliği bozmak için yola çıkıyor. Küresel Kararlılık Filosu… 150 gemi, 150 umut… Din, dil, ırk gözetmeden; tek bir amaç uğruna birleşen gönüller… Her biri, Gazze’nin yaralı kalbine insani yardım ve insanlık mesajı taşıyor. Bu yolculuk, dalgalardan çok daha güçlü bir anlamla ilerliyor: Zulme karşı, insana yaraşır bir dünyayı savunmak.

Türkiye’den AGD-MGV temsilcileri de bu filoda yerini alıyor. Onların hikayesi, tıpkı ateşi söndürmek için ağzında su taşıyan karıncanın hikayesi gibi… Belki damla damla, ama doğru tarafta durmanın huzuruyla. Çünkü bazen küçücük bir adım, büyük bir zulmün duvarını çatlatmaya yeter.

Bu seferin bir ucunda biz varız. Karasu’da atılan her adım, orada bir çocuğun yüzünde gülümseme olacak. Bir annenin yüreğinde umut olacak. Biz de Karasu AGD Kadın Kolları olarak üzerimize düşeni yapacağız. Ve buradan, tüm Karasu halkına sesleniyoruz:

Geliniz, biz de bu özgürlük rotasında yerimizi alalım. Dualarımızla, katkılarımızla, sesimizle bu gemilere eşlik edelim. Çünkü Gazze’ye ulaşan her iyilik, aslında insanlığın kendisine ulaşır.

Bazı yolculuklar vardır, varmak için değil, var etmek için yapılır.

Bu da işte öyle bir yolculuk…