Osmanlı Devleti I. Dünya Savaşı’nda her ne kadar başarılara imza atmış olsa da müttefikleri kaybettiği için yenik sayıldı ve koca imparatorluk itilaf devletleri tarafından işgal edildi.

 

Memleketin işgal edilmesiyle 19 Mayıs 1919’da M. Kemal Paşa, İstanbul’dan Samsun’a gönderildi. M. Kemal Paşa, Anadolu’da genç Osmanlı subayları tarafından gizliden yürütülen kurtuluş hareketine bir süre sonra öncülük edecekti.

 

Tüm yurtta olduğu gibi Sakarya’daki Rum ve Ermeniler de, İtilaf devletlerinden cesaret alarak silahlı örgütler kurdular ve adeta Yunan ordusuna davetiye çıkardılar. 15 Mayıs 1919’da Yunan ordusu İzmir’e çıkarma yaptı. Bunun üzerine Anadolu’nun hemen her yerinde protestolar başladı. Valiler, Belediye Başkanları, Komutanlar ve Türk halkı büyük mitingler düzenliyor, düşmanlara gözdağı veriyorlardı.

 

19 Mayıs 1919 tarihinde Karasu Nahiyesinde binlerce kişinin katıldığı ulusal çapta büyük bir protesto mitingi düzenlendi. Mitinge İzmit, Adapazarı, Kandıra, Kaynarca ve Hendek’ten onlarca kişi katıldı. Karasu Belediyesi önünde kürsüye gelen Karasu Belediye Başkanı Ahmet Bey, etkiletici bir konuşma yaptı. Daha sonra konuşma metnini Karasu ahalisi adına Padişah Sultan Vahdettin’e telgraf olarak gönderdi.

 

10 bin kişinin katıldığı mitingde; İzmir’in işgalinin kabul edilemez olduğunu, Anadolu’nun herhangi bir noktasının işgal edilmesi durumunda Karasuluların, manen ve bedenen her türlü fedakarlığı yapacaklarını, kanlarının son damlasına kadar savaşacaklarını haykırmıştır.

 

Konuşmanın devamında; Karasuluların, Roma İmparatorluğu’nun işgali karşısında teslim olmayan ve tek kişi kalana kadar savaşan kahraman Kartacalılar gibi şan ve şeref ile ölmeye ve öldürmeye hazır olduklarını, Halifenin cihâd ilan etmesiyle diğer tüm Müslümanlar gibi Karasuluların da İslam için her şeyi göze aldığını, Millet-i İslâmiyye’nin ve Karasu Nahiyesi’nin dimdik ayakta olduğunu söylemiştir.

 

Karasu Belediye Başkanı Ahmet Bey, Anadolu’yu işgal eden İtilaf Devletleri ve Yunan’ı zâlim Roma İmparatorluğuna; Anadolu halkını ve Karasuluları ise, Roma’nın zulmüne boyun eğmeyen ve kahramanca savaşan Kartacalı büyük komutan Hannibal Barca’ya benzetmiştir.

 

Görüldüğü üzere Karasu, geçmişten günümüze daima devletinin yanında olmuş, Başkent İstanbul ile daima yakın ilişkiler içinde bulunmuş, Osmanlı ve dünya siyasetini yakından takip etmiş ve hemen ona göre tepkisini ortaya koymuştur.

 

Karasu, tarihi çok eskilere dayanan köklü bir şehirdir. Karasu, kendi tarihi ile gurur duymaldır.