Kahramanmaraş merkezli yaşanan iki büyük depremin ardından Ülkü Ocakları Karasu İlçe Başkanı Talha Enes Elmacı, yazılı basın açıklamasında bulundu. Elmacı açıklamasında şu ifadelere yer verdi:

“Kahramanmaraş merkezli, eşine nadir rastlanacak şekilde 9 saat arayla iki kez gerçekleşen ve kapsamı, büyüklüğü ile yıkıcı etkisi bakımından yine eşine nadir rastlanacak derecede büyük yaralar açan deprem felaketi dolasıyla hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet, yaralılara acil şifalar diliyoruz. Tüm milletimizin başı sağ olsun.

BU SINAVLARI ATLAYACAĞIZ

Ülkemizin her bir köşesi adeta birer taziye evidir. Kalplerimiz ülkemizin çok zor zamanlardan geçtiği bugünlerde bu zorluktan da yine bir olup, birlikte olup çıkacağız deyip, Devletleşen yüreklerle bir atmaktadır. Elbet bugünlerde geçecek, bu sınavları da atlatacağız. Her zamankinden daha dirayetli bir şekilde Devletimizin yanında olup, milletimizin acılarına merhem olmak için tüm gücümüzle geceli gündüzlü çalışmaya devam edeceğiz. Ülkü Ocakları Eğitim ve Kültür Vakfı olarak afetin gerçekleştiği ilk günden bugüne kadar tüm imkanlarımızı seferber ettik. Daha ilk gün Kızılay Başkanının yaptığı çağrıya ses veren Genel Başkanımız Sayın Ahmet Yiğit Yıldırım’ın talimatlarıyla kan verme seferberliği yaptık. Kalbi milleti için atan yüzlerce bozkurt milleti için kan verdi.

AFAD İLE KOORDİNELİ ÇALIŞMA

Binlerce bozkurt arama kurtarma ekibi olarak enkazlarda seferber oldular. Tüm il ve ilçe teşkilatlarımız yüzlerce tır yardım ile milletine koştu. Henüz daha arama kurtarma faaliyetleri sürerken, depremin ilk günlerinde genel merkezimiz tarafından günlük 300 üretim kapasitesi çadır ve 100 üretim kapasiteli soba üretim tesisleri faaliyete geçirildi. Binlerce gönüllü bozkurt bölgede ulaşılmadık köy, el verilmemiş bir vatandaşımız bırakmamak için canla başla çalışıyor. Liderimiz Sayın Devlet Bahçeli’nin ‘İhtiyaç olan kansa kan vereceğiz, emekse emek vereceğiz, mücadele ise mücadele edeceğiz, üzerimize göçen binaları mutlaka kaldıracağız’ sözlerinden hareketle devletimiz ve AFAD ile koordineli bir şekilde çalıştık.

BÖLGEYİ EN SON BOZKURTLAR TERK EDECEK

Genel Başkanımız Sayın Ahmet Yiğit Yıldırım’ın da dediği gibi ‘Bölgeyi en son bozkurtlar terk edecek’ deyip oraları mesken tuttuk. Aklımız, kalbimiz, her şeyimiz onlarla ve orada. Ülkü Ocakları Karasu İlçe teşkilatı olarak da tüm gücümüzle milletimizin hizmetinde olduk. Özellikle belirtmek istiyorum ki ilçemizde seferber olup, büyük bir birliktelik sağlanmasına öncülük eden Karasuspor’umuza, değerli yönetici, futbolcu ve taraftarlarına özel bir teşekkür ediyor, minnettarlığımızı bildiriyoruz. Sabahın erken saatlerinden gece geç saatlere kadar ter akıtan, emek veren kardeşlerimizden Allah razı olsun. Aynı şekilde birçok tırı bölgeye sevk eden Belediye ve kaymakamlık koordinesinde Sosyal Yardımlaşma kurumumuza, gönüllü yardım ekiplerine ve esnaf odamıza da teşekkürlerimizi sunuyoruz.

ULAŞILMADIK KÖY BIRAKMAYACAĞIZ

Özellikle bu birliğin bozulmaması adına hep destekçileri olduk. Onlarla bir olmaya özen gösterdik. Çünkü biz böyle güzeliz, böyle güçlüyüz. Depremin 3. günü İlçe Başkan Yardımcımız Rümeysa Asena Arık ve meslek arkadaşları bölgeye giderek yardım çalışmalarına katıldı. Bu şekilde biz de birçok ihtiyaç ve konuya hızlı bir şekilde vakıf olabildik. Aynı şekilde bugünlerde de Bayan Birim Başkanımız Rabia Efe’de mesleki görevlendirme neticesinde bölgede. Sürekli irtibatta olarak ihtiyaç ve desteklerimizi sürdürüyoruz. Bu hafta içi il teşkilatımız bünyesinde yeni yardım tırlarımız sadece temel gıda ile birlikte bölgeye gidecek. Orada ise mümkün olan araçlar ile birlikte ulaşılmadık köy bırakmayacağız.

ŞİMDİ YARALARI SARMA VAKTİ

Şimdi yaraları sarma vakti diyerek bölgeden tahliye olup ilçemize gelen vatandaşlarımız için ihtiyaç duyacakları her konuda yanlarında olmaya çalıştık. Sağlık ve psikolojik destek, hukuki destek, eğitim destek ve ihtiyaç destek gibi kollarda destek programları oluşturduk. Elbette devletimiz onlara tüm desteği sağlıyor. Ama biz yine de en ufak bir eksiklik olmaması için onların sıhhat ve sağlığı, huzuru için onlara ulaşmaya çalışıyoruz. Onların her zaman yanındayız. Ama tüm bu saydıklarımı yaparken belli notları da almadığımızı kimse düşünmesin. Devletimize karşı yapılanları, bu birlik ortamını bozmak için sosyal medyayı silah gibi kullananları bir kenara not alıyoruz.

DEVLET HER YERDE DEVLETTİR

Devlet yokmuş gibi propaganda yapan, Devlet’e isyan etmek hakkınız diye provakasyon yapan, reklam peşinde koşup selfie yarışları yapıp, reklam peşinde olmayıp bir elin verdiğini diğer el görmez düsturuyla hareket edenlere ‘nerede’ ‘ne yaptı’ gibi iftiralar atanları milletimizin hafızasından silmeyeceğiz. Herkesi siyaset yapmakla suçlayıp, bu afetten bile medet umacak kadar devlet, millet ve hükümet ayrımı yapamayan güruhla elbet yüzleşeceğiz. Devlet her yerde devlettir. Devlet milletinin yanında ve hizmetindedir. Liderimizin dediği gibi ‘Devlet depremzedeye ekmek dağıtan belediye başkanıdır, çorba kaynatan yardım konvoylarının koordinasyonunu yapan, trafiği düzenleyen, asayişi ve güvenliği temin eden isimli isimsiz nice kahramandır. Devlet su dağıtan zabıta çavuşudur. Arama kurtarma yapan askerdir, AFAD gönüllüsüdür, gönüllü insanlardır. Devlet yağmacıyı yakalayıp doğduğuna pişman eden cesur polistir. Devlet dozer süren teknisyendir, ambulans süren şofördür, sela okuyan müezzindir, muayene eden doktordur, iğne vuran hemşiredir, pansuman yapan hasta bakıcıdır.’ Türk yönetim felsefesine göre böyle zor zamanlarda devlet millettir, millet devlettir.

HAFIZALARDAN YAŞATILANLARI SİLDİRMEYECEĞİZ

Ama gelgelelim ki henüz daha depremin ilk saatlerinde sınırda kahpece karakol saldırısı düzenleyen pkklı teröristlerin siyasi uzantılarıyla kameralar önüne çıkanlara, o siyasi uzantılara mikrofon uzatanlara ve sela ile tekbir seslerinden dahi rahatsız olanlara biz ne kadar devlet ve millet tanımı yapsak boş kalacak. Ama milletimizin hafızasından bu yaşatılanların silinmesine izin vermeyeceğiz. Aslında konuşulacak daha çok konu var ama hem deprem acımızın daha taze ve başında olmamız sebebiyle hem de açıklama yaptığımız bugünün bizim açımızdan unutulmayacak derecede büyük bir acısı olması sebebiyle daha fazla bir söz söylemiyoruz. Bugün büyük bir afet acısını yaşarken, ülkücü ve milliyetçi hareketin hafızasından hiç silinmeyecek bir günün yıldönümü.

FIRAT’IMIZ ASLA UNUTULMAYACAK

Ege Üniversitesi’nde tarih okurken tarih yazan, pkklı teröristlerin karşısında Kürşad misali dağ gibi durup kahpece şehit edilen Fırat Yılmaz Çakıroğlu’nun şehadet yıldönümü. Acısı hala en derin yerlerde sızlamakta. Kinimiz hala dip diri bir şekilde nefsimizle oynamaktadır. Devlet ve millet uğruna ülkücü şehitler silsilesinin son halkası olan Fırat’ımız asla unutulmayacaktır. ‘Kahramanlar can verir, yurdu yaşatmak için’ sözü gibi canını seve seve feda eden kahraman şehidimizi rahmet ve minnetle anıyoruz. Mekanı cennet, ruhu şad olsun. Bu duygu ve düşüncelerle yaşadığımız deprem felaketinde hayatını kaybeden ve nazarımızda şehit olan kardeşlerimize Allah’tan rahmet, yaralılara acil şifalar diliyorum. Yakınlarını kaybedenlere sabırlar diliyorum. Nice kadın kocasız evlatsız, nice erkek eşsiz çocuksuz, nice yavrumuz annesiz babasız kaldı. Geride kalanlar kardeşimiz, hepsi ise Devletimize emanettir. Eminiz ki Devletimiz gerekeni layıkıyla yapacaktır. Bu düşünceler ile her birinizi sevgi ve saygıyla selamlıyor, Cenab-ı Allah’a emanet ediyorum.”