Oğuzhan Kır'ın "Bataklıktan turizm şehrine Karasu-Kocaali" başlıklı köşe yazısı:

Karasu ve Kocaali merkezinin kuzeyinde yer alan delta, yüzyıllar boyunca bataklıklardan ibaretti. Sakarya Nehri, Karasu (Maden) Deresi ve Melen Çayı özellikle ilkbahar aylarında taşıyor, deltanın tamamına yakını göle, ardından bataklığa dönüşüyordu.

Karasu ve Kocaali Deltası’nın neredeyse tamamının bataklıklardan oluşması yaz aylarında sivrisinekler ve diğer haşerelerin üremesine sebep oluyordu. Sivrisinekler hastalık yayıyordu. Osmanlı zamanından beri yüzlerce Karasulu ve Kocaalili sıtmadan yaşamını yitirmişti. Verimli topraklar, bataklıkların yaydığı hastalıklar yüzünden işlenemiyordu. Bunu önlemek için Türkiye Sıtma Savaş Teşkilatı 1930’lardan itibaren bölgede yoğun bir çalışma başlattı.

Deltanın en büyük bataklığı, İncilli’nin kuzey batısında bulunan Hacıaliler Bataklığı’dır. Buranın ismi daha sonraki yıllarda Acarlar Gölü olarak değiştirilmiştir. İkinci büyük bataklık ise Karasu Gölü Bataklığı’dır. Sonraki yıllarda Kitçik Boğaz ve son olarak Küçük Boğaz şeklinde isim değişimine uğrayan Karasu Gölü çevresi, Aziziye’den Karasu Köyü sahilinde bulunan Mezarlık Gölü’ne kadar büyük bir bataklıktan ibaretti. Üçüncü büyük bataklık, Balıkla Deresi Bataklığı’dır. Karasu Köyü ile Kuyumculu’yu birbirine bağlayan Karasu (Maden) Deresi üzerindeki Çam Köprü’nün doğusundan Kocaali deltasına kadar uzanan geniş bir sahayı kapsamaktadır. Dördüncüsü ise Kocaali Bataklığı’dır. Bugünkü Kocaali Yalı Mahallesi’nden başlayıp, Alandere ve Kadı Köprü düzlüklerinden Melen’e kadar ulaşan geniş bir coğrafyayı kapsamaktadır.

Bol yağışın etkisiyle taşan akarsular, Karasu ve Kocaali deltasının neredeyse tamamına yakınını sular altında bırakıyordu. Yaz aylarında sıcaklığın da etkisiyle bataklığa dönüşen arazileri kurutabilmek için 1930’lu yıllarda Melen’den Sakarya’ya kadar denize paralel kanallar açıldı. 1944 senesinde Kocaali’nin kuzey doğusunda bulunan Alandere ve Kadıköprü bataklıkları kurutularak tarıma açıldı. 1947 yılında ise Kocaali’nin kuzey batısındaki Kocaali Bataklığı civar halkın yardımıyla kurutuldu ve ardından tarıma açılarak iyi mahsul verdi. Sıtma Savaş Teşkilatı’nın hummalı çalışmaları sonucunda 1948 yılında Kuyumculu Balıkla, Karasu Köyü Mezarlık, Dalyan ve Küçükboğaz Bataklığı, İncilli Bataklığı ve Hacıaliler (Acarlar) Bataklıkları kanallar ve okaliptüs ağacı vasıtasıyla tamamen kurutuldu.

1950’li yıllardan itibaren tarıma açılan Karasu ve Kocaali Deltasına, 2000’li yıllardan sonra yazlık evler inşa edildi. Bir zamanlar bataklıktan ibaret olan delta, günümüzde binlerce konuttan oluşan bir şehre dönüştü.