Ayşenur Elmacı'nın "Birlik söylemi, ayrışma gerçeği" başlıklı köşe yazısı

Bu hafta dış göz olarak CHP’nin Pazar günü gerçekleşen kongresinde yaşananlara ve dikkat çeken konuşmalara değinmek istiyorum. Kongrede birlik söylemleri vardı ancak parti içerinde ayrışma gerçeğini de herkes biliyordu. Bilmiyorsa da o gün kongrede bu net bir şekilde anlaşılıp, bilindi…

Kongrede herkes birlik ve beraberlik üzerine mesajlar verdi. Ancak gerçekçi olalım; partide kırgınlıklar ve küskünlükler olduğu da inkar edemez.

Bu söylem zincirini bozan tek isim Sakarya Eski İl Başkanı Cengiz Çiçek oldu. Çiçek, konuşmasında ilçe ve il başkanını Karasu’nun kongresinde istifaya davet etti. Sözleri sertti:

“Sakarya’nın 17 belediyesinden sadece birini almışız. 6 ilçe ve bir büyükşehirden yalnızca Sapanca bizde. Yerel seçimlerde en düşük oyu Sakarya almış. Yüzde 2-3 oy alamayan Yeniden Refah Partisi, Sakarya’da üç belediye kazanmış. Sapanca’yı saymazsan koca bir sıfırız. Genel seçimlerde başarısız olan bir il yönetimi seçim sonrası istifa etmeli, hatta bu seçimlerde aday dahi olmamalı.”

Çiçek’in sözlerinde haklılık payı var mı? Var. Ama yöntemi ve söylem tarzı tartışılır.

Geçmiş Dönem İlçe Başkanı Semih Karakaş kongrede yoktu. Olması gerekir miydi? Bence katılsaydı çok şık olurdu. İl Başkanı da, Ecevit Keleş de katılmadı. Nedenini elbette kendileri açıklayacak. Ancak aynı gün Adapazarı’nda kongre vardı ve oraya CHP Grup Başkanvekili, Mersin Milletvekili Ali Mahir Başarır katıldı. Grup Başkanvekili Adapazarı’ndayken Sakarya ekibinin orada olması kadar doğal ne olabilir? Empati yapıldığında bu durum gayet anlaşılır.

Peki Çiçek, bu çıkışı neden Karasu’da yaptı? Orası tartışılır. Sakarya’da basın yok mu? Var. İstediği zaman basın yoluyla açıklama yapabilirdi. Ama Karasu’da kürsüden bu çağrıyı yapması, tek aday olan Aykut Süt’ün kendisine yakınlığıyla mı ilgiliydi? Bu da kulislerdeki dedikodular arasında.

Öte yandan, ilçe başkanlığına seçilen Aykut Süt’ü zorlu bir süreç bekliyor. Yalnız kalsa da bilgi ve becerileriyle başarılı olabilecek bir isim. Partideki küskünlükleri toparlayıp toparlamayacağını zaman gösterecek. Salondaki boşluk dikkat çekiciydi, oysa CHP’nin yükselme aşamasında salonların dolması gerekirdi.

Kongrede İlçe Belediye Meclis Üyesi Mithat Kandil, CHP İlçe Sekreteri Doğancan Birincioğlu ve yerel seçimde başkan adayı olan Uğur Büyük’ün, Süt’e açık destek vermeleri, ayrışma değil birleşme mesajları vermeleri değerliydi. Olması gereken buydu. Keşke geçmiş dönem İlçe Başkanı Semih Karakaş da katılıp birlik mesajı verseydi. Çünkü partilerde herkes gelip geçici; bugün görevde olan yarın olmayabilir. Ama küskünlükler kalırsa, kaybeden hep parti olur. Oluyor da…

Açık konuşalım: Bu tür hesaplaşmalar; basın önünde değil, parti içinde çözülmeli. Aksi halde başarıyı aramaya devam eder, hep kaybeden tarafta kalırsınız.

Biraz ağır oldu belki ama gerçek bu: CHP’nin gerçekten yükselmesi için önce kendi içindeki kırgınlıkları aşması, sonra da samimiyetle birlik görüntüsü vermesi şart. Ayrışma ile gidildiği sürece kaybetmeye devam edersiniz. Maalesef acı gerçek bu…

Seçimden bu yana Semih Karakaş hem basın yolunu, hem de gündemi en iyi takip eden ilçe başkanlarının arasındaydı. Seçimin başarısızlığını Karakaş’a yüklemek yanlış... Muhalefetin hepsi başarısız oldu geçtiğimiz seçimde... Bu başarısızlığın tek ismi Karakaş değil… Diğer ilçe başkanlarının hepsi başarısızdı. Karakaş Karasu’nun önemli sorunlarını her hafta basın açıklamalarıyla dile getirdi. Basın yoluyla sorunları her hafta dile getirdi. Karasu’da bir tane basın Semih Karakaş sorunları dile getirmedi, çalışmadı diyemez. Parti içerisinde partililerle yaşadıkları sorunları partilileri ile çözmeleri gerekiyor. İçlerinde olmadığım için o sorunlara burnumu sokmak doğru değil. Ama Semih Karakaş’ın başarı konusuna şahit olduğum için, “başarısız bir isim” değil, “başarılı bir isimdi” kısmını rahatlıkla dile getirebilirim.

Seçime tek liste ile giden, bilgi ve donanımı ile seçimi kazanan Aykut Süt’e çalışmalarında başarılar dilerim.

Bir de küçük ama önemli bir not… Kongrede konuşmalar yapılırken salonda yüksek sesle sohbet eden partililer, konuşmacıları dinlemeyerek ses rahatsızlığına, gürültüye imza attı. Ses kirliliği, kongrenin en rahatsız edici yanlarından biriydi... Lütfen biraz daha dikkat...