Çocuk Haklarına Dair Sözleşme’nin 1989’da Birleşmiş Milletler ’de kabul edildiği 20 Kasım tarihi dünya ölçeğinde çocuk hakları ve bu haklara ulaşamayan çocuklar hakkında farkındalık yaratmak amacıyla Çocuk Hakları Günü olarak kabul edildi.

Çocuk Hakları Sözleşmesi, 18 yaş altındaki bireylerin yetişkinlerden daha farklı ve özel ihtiyaçlara sahip olmasından yola çıkılarak çocuklara özel olarak hazırlanan bir sözleşmedir.

Türkiye, Çocuk Haklarına dair sözleşmeyi 1990 yılında imzalanmıştır.

Haklar, yasalar, kurallar çocuklarımızın yüksek yararlarını düşünerek hazırlanmış ve 54 anayasa maddesinden oluşmaktadır. Maalesef ülkemizde kendini savunamayan çocuklar var.

Her çocuğun şiddetten uzak ve gelişme fırsatlarına sahip bir biçimde yaşamayı hak ettiklerine inanmalıyız.

Bununla beraber çocuk haklarından mahrum kaldıkları kırılgan ortamlarda yaşayan 300 milyondan fazla çocuk var. Bu çocuklar şiddet, istismar ve kölelik altında çocukluklarını yaşayamadan büyüyorlar.

Fakat yoksulluk, istismar ve şiddet önlenemez şeyler değil. Çocukların karşı karşıya kaldıkları sorunlar, hem gelişmiş hem de gelişmekte olan toplumlarda var olan istismar edici uygulamaların ve eğitimdeki boşlukların birer sonucudur.

Çocukların saygı gördükleri koruyucu bir ortamda dünyanın en savunmasız çocukları bile gelişebilir ve potansiyellerinin zirvesine ulaşabilir.

Çocuklarımızın da hakları var!

İfade etmek gerekirse çocuk hakları, çocukların insan haklarıdır. Yaşı, ırkı, cinsiyeti, maddi durumu veya doğum yeri neresi olursa olsun, her çocuğun hakları vardır.

Çocukların haklarına erişmesinde engeller var mı?

Tüm çocukların hakları olmasına rağmen, bazen onların bu hakları anlaması ve kullanmasının önünde büyük engeller bulunuyor.

Örneğin, tüm çocukların her türlü şiddete karşı korunma hakkı vardır. Ancak her gün pek çok çocuk evde, okulda veya bulundukları topluluklarda şiddete tanıklık ediyor veya şiddet görüyor.

Her çocuğun, kendi yaşamı hakkında kararlar verilirken fikirlerinin dinlenmesi ve ciddiye alınması hakkı vardır. Ancak pek çok yetişkin, çocukların yaşamlarında karşılaşabilecekleri sorunları çözmek üzere en iyi yolu bulmaları için onların görüşlerini dinlemeye zaman ayırmıyor veya onlarla işbirliği yapmıyor.

Hükümetler, yetişkinler ve çocukların bu engellerin üstesinden gelmek için birlikte çalışmaları gerekiyor. Böylelikle çocuklar haklarını yaşayabilecekler ve potansiyellerini en iyi şekilde gerçekleştirebilecekler.