Oğuzhan Kır'ın "Karasu ve Kocaali Rum Çeteleri" başlıklı köşe yazısı

I. Dünya Harbi sonunda Osmanlı Devleti ile İtilaf Devletleri arasında 30 Ekim 1918 tarihinde imzalanan Mondros Ateşkes Antlaşması ile Osmanlı Devleti toprakları, Batılı devletler tarafından paylaşıldı ve işgal edildi. İtilaf Devletleri’nden güç alan Yunanistan Krallığı da Küçük Asya Ordusu adını verdiği askeri birliklerine Anadolu’yu işgal emrini verdi ve Yunanlar, 15 Mayıs 1919’da İzmir’i işgal ederek Batı Anadolu’nun işgaline başladılar. Yunan Krallığı bir taraftan da Anadolu’da yaşayan Rumları kışkırtıyordu. Cesaret alan Anadolu Rumları, silahlanarak direniş başlattılar. Bunlar arasında Adapazarı, Geyve, Karasu ve Kocaali Rumları da bulunuyordu.

Adapazarı, 26 Mart 1921’de işgal edildi. İşgalcileri Adapazarı’nda karşılayan Rum Gençlerinin başında 1892 Serdivan doğumlu Kaptan Vangelis Fotiadis bulunuyordu. Yunan Ordusu’ndan aldığı silah desteğini Çam Dağı üzerinden Karasu-Kocaali Rum Çete başı Karapelitli Corci oğlu İstavri’ye ulaştırdı. Karapelit doğumlu Corci oğlu İstavri, Rum gençlerinden oluşan bir çete kurduktan sonra Nisan 1921’de Kestanepınarı, Kirezli, Çakmaklı, Maden, Kaşbaşı, Çobanyatağı, Kurudere, Taşlıgeçit, Paralı, Suyatağı, Kurumeşe, Çatalovası (Çatalövez), Yitagun (Yassıgeçit) ve Ardıçpelit karyelerinde denetimi ele aldı. Çetenin ikinci ismi İstavri’nin kardeşi Yorgi, üçüncü ismi ise İstavri’nin eniştesi Savev Pavli idi. Ardeşan, Haralambos, Aleksiadis Aleksios, Karasaridis İoannis, Temerçoğlu Konstantinos, Georgios, İoannis ve Mihail çetenin diğer üyeleriydi.

Karasu-Kocaali Rum Çetesi birçok vukuata imza atıyordu. Çam Dağı’nda karargah kuran çete üyeleri gece vakitlerinde Türk köylerine saldırıyor, yakıp yıkıyor, eşyalara ve hayvanlarına el koyuyordu. Çam Dağı’ndan Hendek’e uzanan tarihi ticaret yolu ile Karasu-Adapazarı yolunu ele geçirmişlerdi. İstavri ve çetesi Kocaali merkezinde oturan Molla Hasan ve Molla Hüseyin’in evini bastılar. Şakilere direnince kafasına sacayak geçirmek suretiyle türlü işkenceler ettiler, parasına ve eşyalarına el koydular. Kocaali merkezinde ahşap bir konakta oturan, yerli Türklerden odun tüccarı Hamid Efendi’nin evini basarak onu ve hanımını feci surette öldürdüler. Çete, birkaç gece sonra Bolazar Ağası Dotancıoğlu Hasan Ağa’nın evini bastı. Oğulları askerde olduğu için hanımıyla birlikte eşkıyalara direnen Hasan Ağa’nın da kafasına kızgın sacayak geçirildi. Evdeki eşyalarına, parasına ve hayvanlarına el konuldu. İstavri Çetesi, 1923 yılına kadar bölgedeki eylemlerini sürdürdü.

15 Mart 1923 gecesi Karasu Nahiye Müdürü Abdurrahim Bey ve Jandarma Komutanı Reşat Çavuş, Rum eşkıyasının merkez üssü Karapelit’e baskın düzenlediler. Köy tamamen denetim altına alındıktan sonra çete lideri İstavri, kardeşleri Yorgi, Pavli ve İstavri’nin eniştesi Savev Pavli’nin evleri kuşatıldı. Çete üyeleri her ne kadar karşılık vermeye çalışsalar da başarılı olamadılar. Etrafı sarıldığı için kaçmaya cesaret edemeyip teslim oldular. Ardından hanelerinde arama yapıldı. Odun tüccarı Hamid Efendi, Molla Hasan, Molla Hüseyin ve Dotancıoğlu Hasan Ağa’ya ait eşyalar bu evlerden çıktı. Savev Pavli’nin zevcesi Karakiye’nin belinde bağlı bir bohça içinde gasp edilen değerli eşyalar bulundu. Yorgi’nin hanesinde eşinin üzerinden yüklü miktarda gasp edilmiş para ele geçirildi. Şakiler ise tutuklanıp nahiye merkezi olan İncirli’ye getirildi.

KAYNAK

Başkanlık Osmanlı Arşivi, DH. EUM. AYŞ. 35/45/2.

Başkanlık Osmanlı Arşivi, DH. EUM. 35/45/3.

Gazeteci Cihan Ersöz Arşivi, Yunanistan/Nea Nikomedeia Köyü’ndeki yazıtlar ve belgeler.

Rum Çeteci Serdivanlı Kaptan Vangelos, Nea Nicomedia Yunanistan, Cihan Ersöz Arşivi.

Karasu ve Kocaali Rum Çetesi'nin verdiği kayıpların listesi, Nea Nicomedia, Yunanistan, Cihan Ersöz Arşivi.