Beyza Bayraktar'ın "Çocuğumda madde kullanımı olduğunu nasıl fark edebilirim?" başlıklı köşe yazısı

Çoğu zaman “Bir kereden bir şey olmaz” düşüncesiyle ya da merakla bir maddeyi denemeye yönelebiliyorlar. Bu sadece bir merakla kalmayıp madde bağımlılığına evrilebiliyor. Madde kullanımı ne kadar erken fark edilirse tedavi süreci de o kadar etkili olur. Bu nedenle erken müdahalenin önemi büyüktür. Ancak aileler toplum tarafından gelecek tepkilerden çekinerek bunu gizlemeye ya da kendi içlerinde çözmeye çalışmaktadır. Bu çocuğun alması gereken desteği geciktirecektir. Ailelerin öncelikle çocuklarıyla açık, güvene dayalı ve yargılamayan bir iletişim kurması gereklidir ardından da profesyonel destek için gerekli adımları atmaları son derece önemlidir.

Davranışlarda ilk sessiz değişimler şu şekilde olabilir: Arkadaş çevresinde değişikliklerin olması ve bu yeni arkadaş çevresiyle sık sık zaman geçirilmesi. Mevcut arkadaş grubunda uyum zorlukları yaşanması. Aile ilişkilerinde uzaklaşma, bireysel zaman geçirme eğiliminin artması. Gidilen yerleri saklama gereksinimi duyulması ve sorulduğunda geçiştirici yanıtlar verilmesi. Duygu durumunda değişimlerin görülmesi; bazen neşeli, bazen ise depresif bir ruh hali içinde olunması. Huysuzluk ve öfke patlamalarının yaşanması. Karamsar duygu ve düşüncelere kapılma, geleceğe dair umutsuzluk hissi.

İştah ve uyku düzeninde değişimlerin meydana gelmesi; çok fazla uyuma ya da daha az uyuma, ara ara kriz anlarında aşırı yemek yeme. Kilo kaybı, gözlerde kızarıklık, iştahsızlık, bulantı ve kusma gibi fiziksel belirtilerin görülmesi.

Bağımlılıkların tedavisi mümkündür. Bu süreçte ebeveynlerin sakin ve şefkatli bir tutum sergilemesi büyük önem taşır. Şefkatle yaklaşan ebeveynlerin çocukları, tedavi sürecine daha yatkın ve açık olur.