Süper Amatör kümede ikinci yarı başladı. Aziziye’ninde yer aldığı grupta Sakarya Caddesi, AS Akyazı’yı yenerek ilk için mücadele edenlere ikramda bulundu bulunmasına da Akyazı’ya en yakın takım Karasu Aziziyespor, bu ikramdan yeterince nasiplenemedi. Sarı Lacivertliler, evlerindeki maçta yenilgisiz lider Kazımpaşa Birlik önünde öne geçti geçmesine de hikayenin sonu buruk bitti. Buna karşın C Grubu’nda yine de AS Akyazı’ya üç puanlık yakınlık, gelecek haftalara bir umut olarak taşındı demek matematiksel bir yaklaşım olarak görülebilir. Bu yakınlık son haftaya kadar sürerse Karasu’daki Aziziye-Akyazı rövanşı ilk iki için santraya büyük heyecan taşır. Uzak bir ihtimal de olsa böyle bir olasılığı hesaba katarak, gelecek haftalara bakalım. Bu süreçte yapılacak transferler yerinde yapılırsa, takımların ilk yarı gücüne farklı bir güç yükleyebilir. Yalnız Ramazan Marmara bilgisine bakarak konuşmak gerekirse Aziziyespor Yağız’la son dakikalarda kaçırdığı golle evinde önüne kadar gelen bir şansı teperek ikinci yarıya merhaba dedi.

BAYKUL’UN DOKTOR KIZLARI

Sakaryaspor’da bir zamanlar 1974 sezonunda birçok şöhretli oyuncu grubunun içinde olan Bursalı Baykul da vardı. O zamanlar uzun saçları, güçlü fiziği ile birleştirdiği futbolunu, attığı gollerle duyuran Baykul şu an Bursa Mudanya’da emeklilik günlerini yaşıyor. Cumhuriyetçi ve de Atatürkçü bir yüreği olan Baykul’u, başka bir yönüyle sizlerle buluşturmak istiyorum. İki kızını gözü gibi bakmanın yanı sıra okutan, onları doktor olma yürüyüşüne el veren Baykul’un kendi kızlarından başka ellere de destek olduğunu önünüze sermek istiyorum. Baykul iki doktor adayı üniversite öğrencisine burs veriyor. Kızları gibi onlarında doktor olmasına el veren Baykul’u yürekten kutluyorum. Bu arada Baykul’un bir kızı doktor olarak Türkiye’de bulamadığı huzuru dışarıya taşımış. Gençler bugünün Türkiye’sinden kaçıyor. Beyin göçü içine Baykul’un kızı da katılmış. Almanya’ya giden kızına “Dur kızım” diyememiş Baykul. Ah benim güzel ülkem yirmi senede ne hale geldi. İnşallah yakında demokratik yoldan yapılacak seçimlerle, bu karanlık günlerden kurtulacak Türkiye’m, ben buna inanıyorum.

HENDEK HAVASI VE ATAM

Yıllar sonra Hendek’te bir Hendek kahvaltısı eşliğinde anılar denizinde kürek çektim. Hendekspor’un Sakarya medyasını ağırladığı günde yeni Hendek Stadı’nı gezdim. Yemyeşil zemini, yenilenmiş tribünleri ve soyunma odalarını gördüm, stadın bu hale gelmesine katkı verenleri kutlarım. Hendekspor yıllar sonra Sakarya’nın, Sakaryaspor’dan sonra ikinci profesyenel takım olma ünvanını bizim ile taşımalarını tatlı heyecanını yaşadıklarına tanık oldum. Başkan Adil Karabulut biz üstlendiğimiz misyonu biliyoruz, biz yapılan hatalardan ders çıkartarak ikinci yarıya, özellikle ilk beş haftaya sonuç yatırımı yükledik, buradan gelecek iyi sonuçlarla, ilk önce korku barajını aşmanın planlarını yaptıklarını vurgu yapan başkana ve Hendekspor’a bu uğurda başarılar dilerim. Hendek futbola yaptığı yatırımların karşılığını alırsa, liglerde uzun soluklu olursa, kazanan Sakarya olur. Hendek’te eski anılarla beyin jimnastiği yaparken gördüğüm Atatürk posterleri beni duygulandırdı. Son yirmi yılda her yerde göremediğimiz, ismi bile statlardan silinen, Cumhuriyet’in kurucusu, bu ülkenin kurtuluşuna, geleceğine katkı sunmuş dünya markası bir liderin Hendekspor tesislerini süslemesi gönlümü okşadı. Aslında olması gereken bu da karanlık düşüncelerini ülkeye ışınlamak isteyenlerin kıskacında olan ancak buna rağmen, sevgisi hiç tükenmeyen, sevgili Ata’mın Hendek Stadı’na girişte asılı duran resmi, saha içinde skorbordun yanında duran posteri, Atatürkçü yüreğimi okşadı.