Ali Keskinsoy'un "Takva nedir?" başlıklı köşe yazısı

Rabbimiz Kur’an-ı Kerim’inde buyuruyor,

Eyy iman edenler, bu hitap Kur’an’da 88 yerde var, Rabbimiz özel olarak müminlere sesleniyor, ey müminler sizi yaratan Allah olarak, size karşı son derece merhametli olan Rabbiniz olarak size sesleniyorum, karınız olacak bir şey söyleyeceğim kulak kesilin…

İbni Mesut HZ’leri öyle söylüyor, bu hitabı mümin duyduğu zaman, buyur yarabbi, ne istiyorsun benden demesi lazım diyor. Allah’a karşı gelmekten sakının, Takva üzere yaşayın, haram helallere dikkat edin. Takva; korunmak demek, koruna koruna gezin, çamurun içinde gezerken dikkatli basıyorsunuz, niye? Çamur sıçramasın diye. Siz, dünyada yaşarken önünüze gelen her şeyi yapmayın, önünüze gelen her şeyi yemeyin, önünüze gelen her şeyi içmeyin, dilinize gelen her şeyi konuşmayın, kulağınıza gelen her şeyi duymayın, dikkatli olun, bu benim karıma mı zararıma mı? Konuşuyorum bir şeyler anlatıyorum bu benim karıma mı olur zararıma mı bunu düşünün. Konuşuyorum ama bu bana kazandırır mı kaybettirir mi bunu düşünün.

İşte takva bu demek, sakınarak yaşamak, hatta denir ki kişinin dikenli yolda yürümesi gibidir takva, dikenler var yürüyorsun, birde ayağında ayakkabı olmadığını düşün, aman şuraya basayım burası çok tehlikeli, mümin böyle yaşamalı, bu haramdır aman, bu helaldir bunu yapayım veya bunu yiyeyim gibi,

İkinci bir emri var Rabbimizin… Hakkıyla Takva üzere olun, böyle asıra canınız estiği zaman değil, hani peygamberimiz buyuruyor ya üç tane nasihatinde, nerede olursan ol, Allah’a karşı gelmekten sakın. Takva her yerde olur, sadece camide olmaz. Camide Takva var, ama düğün salonunda da Takva var, bankada da var. Camide Allah’tan korktuğunuz kadar, bankada da korkacaksınız, cenazeden hüzünlenip ölümü düşündüğünüz kadar, siz cemiyetinizde düğünlerde de bunu düşüneceksiniz, haram, helal hassasiyet olacak…

Maalesef biz yaşarken dümdüz yaşıyoruz, belki namazımızı kılıyoruz ama Allah emirleri ondan ibaret değil…