Muhsin Turhan'ın "Yalakalık!" başlıklı köşe yazısı
Yalakalık bir karakter ve ahlak sorunudur.
Ahlaklı insan yalakalık yapmaz. Yalakalık daha çok altyapı bozukluğundan kaynaklanır. Manevi bir hastalıktır. Yalakalar zengine makam sahiplerine aşırı hürmet gösterir yükselmek ve bir yere gelebilmek için her yolu mubah görür. Onlarda Allah korkusu yoktur.
Yalakalar fakiri sevmezler, sadece işleri düştüğünde fakirin yüzüne gülerler. Yalakaların tek derdi itibar görmektir. İtibarı malda, mülkte, makamda, ararlar. Düştüğünde seni ilk terk eden de onlar olur.
Yalaka yükselmek için her renge girer gerekirse iftira atar ayak oyunu yapar, amirlerine, ya da partilerine hizmet etmek için ispiyonculuk yapar.
Yalakalık çok eski tarihlerden günümüze kadar gelir. Hani her zaman padişahım çok yaşa derler.
Kimileri de ben bilmem beyim bilir sözleri de buradan gelir.
Bir söz vardır "yalaka koyun kasabın bıçağını yalar" derler. Ben yalakalar için üzülürüm hatta acırım onlara. Çünkü bu aynı zamanda aşağılık duygusudur. Aşağılık duygusu bunlarda zenginin ya da makam sahiplerinin yanında kendilerini büyük göstermektir.
Bunların tedavi görmeleri gerektiğine inanıyorum.
En iyi tedavi manevi tedavidir. Maneviyatı yüksek insan şanı da şöhreti de Allah'ın dinini en güzel şekilde yaşayarak gösterir.
Allah'ın önünde eğilir gözyaşı döker ondan ister.
Hak etmediği hiçbir şeyi istemez.
Yalakalara acıyın.
Onlar toplumun zavallı ezik kişiliksiz insanlarıdır.
Her yerde bulunur.