Muhsin Turhan'ın "Mesuliyet!" başlıklı köşe yazısı
Bir adı da sorumluluktur.
Yüce Allah kutsal kitabında şöyle der. “Biz mesuliyeti dağlara, taşlara, göklere verdik onlar mesuliyeti almaya korktu. Sonra onu insan üstlendi.” (Ahzap sur 72.)
Mesuliyeti eğer yüklendiyseniz sorumluluğunuzu en iyi şekilde yerine getirmelisiniz. Bunun bir diğer adı da emri bil maruf, nehyi anil münkerdir, iyiliği emir etmek kötülükten sakındırmaktır. Bu sorumluluk önce Allah'a hakkıyla kul olmakla başlar. Daha sonra ailesine, akrabalarına, toplumuna karşı sorumludur insan! Yozlaşmış, azmış toplumlara karşı mücadele etmek zor bir görevdir.
Bu uğurda mücadele ederken karşınıza Firavunlar, Karun'lar, Belam'lar (toplumu sahte dinle aldatan din adamları) çıkacaktır.
Vereceğiniz mücadele her zaman bunların çıkarlarına zarar verdiği için size düşman olacaklardır.
Bu yolda Yusuf gibi kuyuya atılmak, Hz.Muhammed gibi sürgüne gönderilmek, Hazreti Yahya gibi canlı canlı öldürülmek, Hz.İsa gibi yakılmak bile vardır.
Yüce Allah bizlere Nisa suresi 75.ayetinde şöyle der! “Size ne oluyor da ezilenler zulme uğrayan insanlar için mücadele etmiyorsunuz.”
Zulüm dünyayı sarmış insanlar öldürülüyor, çocuklar taciz ediliyor, kadınlar fuhuş bataklığına saplanmış, Lgbt sokaklarda geziyor.
Zengin zekatını vermiyor.
Diğer tarafta insanlar açlıktan ölüyor!
Sen keyif sürüyorsun!
İnsanlar dinine savaş açıyor! Sen seyrediyorsun!
Etrafında bu kadar fitne, fesat zulüm yayılmış sen neyin peşindesin. Yüklendiğin sorumluluğu ne için unuttun. Mevki için mi mal için mi?
Üç günlük dünyanı ahiretine nasıl sattın. Kork o günden ey sorumluluğu yüklenen Müslüman! Çünkü sen yükünün hakkını veremedin.
Malından korktun, canından korktun sustun. İnsanlar yani başında ölürken sen bu insanlara şirki anlatmadın, Tevhidi anlatmadın. Zamanın Firavun’ununu zamanın Belam’ını, zamanın Karun’larını. Zamanın kan emen emperyalistlerini anlatmadın! Korktun öyle mi? O halde kork o günden kork o günün dehşetinden.
Sorumluluğunu yerine getirmediğin için kötülüklere göz yumduğun için gir cehenneme.
