Hasan Kar'ın "Biz de öldük, insanlık da" başlıklı köşe yazısı
En kötüsünden başlamak yerine en iyisinden başlamak bir seçenektir. Bu yola ve yönteme başvurmak veya başvurmamak, ideal yaşam tarzını yansıtmak tamamen kültür seviyene bağlı bir durumdur. İyi günler, iyi haftalar.
Kıymetli okurlar; her nerede yaşıyorsak olalım, bulunduğumuz kültür seviyesini baz alarak bir yaşam sergiliyoruz. İnsanoğlu hemen hemen her yere ve mekâna adapte olan bir varlıktır. Kutuplarda yaşayan da var, Sina Çölü'nde yaşayan da var. Durum tespiti yaptığımızda her ikisi de mutlu.
Her birimizin yakın veya uzak akrabası vardır Avrupa'nın çeşitli ülkelerinde. Muhabbet ve sohbet esnasında yaşadığı ülkenin kanunlarından ve kurallarından bahsederken methiyeler düze düze bahsediyor ve oradaki düzene son derece ayak uydurduğunu görüyoruz. Bu tabii ki güzel bir şey. Genel olarak bir toplum kanunlara, kurallara dikkat ederse büyük çoğunluğu bu ayak izinden gider. Gelişmiş ülkelerde durum bu. Az gelişmiş veya gelişmekte olan ülkeler için durum tabii ki biraz daha farklı. Gelişmemiş, üçüncü dünya ülkeleri için tablo içler acısı. "Kim kime dum duma" bir hayat misali bu ülkelerde tam manasıyla tüm kurumların iktisadi olarak gelişmesi bir tarafa, gelişmiş ülke kültür seviyesini yakalamak belki elli belki yüz yıl alır.
Ortadoğu'da ABD'nin bizzat veya dolaylı yoldan savaş ettiği tüm ülkelerde resmi bu şekilde görebilirsiniz. Barış yerine gözyaşı, huzur yerine endişe ve kaygı, ekonomik büyüme yerine açlık ve sefalet getirmiştir.
Kıymetli okurlar; bildiğiniz üzere Gazze'de uzunca bir süredir katliam yapılıyor. Durum her geçen gün işin içinden daha da çıkılmaz bir hal alıyor ve aldı. Artık tamamıyla hayalet bir şehir oldu. Ne kadar insan can verdi, çok da resmi bir rakam yok. Gayriresmi rakamları baz aldığımızda bile tablo çok ağır. Vicdan sahibi tüm insanlar dünyanın her yerinde seslerini çıkarttılar ve çıkartıyorlar. Ama sistemin başında olan, başta ABD olmak üzere, bu tablonun buraya gelmesinde en fazla rolü olan ülke olarak tarihe geçecektir.
Biz de öldük, insanlık da. Benim gördüğüm bu. Kendinize iyi bakın, hoşça kalın.
