Remzi Akbaş'ın "Bu müfredat bizi dibe götürür!" başlıklı köşe yazısı

Adına "Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli" dedikleri müfredat değişikliği çok tartışılıyor ama Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin ille de "bizim dediğimiz olacak" diye direniyor.

Müfredata ilişkin hazırlanan taslak üzerindeki tartışmalar sürerken, 26 Nisan'da başlayan itiraz süresinin 10 Mayıs tarihinde sona erdiğini hatırlatayım. Bu sürede 67 bin 284 görüş ve öneri geldiği söyleniyor.

Bu görüş ve önerilerin ne yönde olduğunu bilen var mı? Ya da değerlendirilmesi gerçekçi yapıldı mı? Bunu bilemiyoruz.

Talim ve Terbiye Kurulu Başkanlığı tarafından da onaylanan müfredat Milli Eğitim Bakanı tarafından da onaylanarak yürürlüğe girmiş oldu.

Yeni müfredat, gelecek eğitim öğretim döneminden itibaren okul öncesi, ilkokul 1.sınıf, ortaokul 5.sınıf ve lise 9.sınıftan başlamak üzere kademeli şekilde uygulanacak.

Yeni müfredatın başında neden "Maarif" var da "Eğitim" yok, tartışmasına girmeyeceğim.

İçeriğinde "Atatürk ve Cumhuriyet" değerlerine yer verilmemesi üzerinde de çok fazla durmayacağım. Çünkü bu değerler müfredatta yer almasa da milletin kalbinden ve belleğinden silemezler.

Sadece şunun tespitini yapalım:

Her şeyden önce 22 yıllık süreçte 9 kez bakan 19 kez müfredatı değişen bir kurumun başarı kazanması mümkün olabilir mi? Çünkü, her değişim yeni bir uyum sorununu da beraberinde getiriyor.

Ayrıca bu değişiklikler "Milli Eğitim Şurası"nda konuşuldu mu? Onaylandı mı?

Ya da şöyle soralım:

17 Temmuz 1939 tarihinden itibaren yapılan "Milli Eğitim Şurası" en son 20.si 1-3 Aralık 2021 tarihinde yapılmıştı. Bu müfredat değişikliği için Şura toplanıp tartışılabilse daha iyi olmaz mıydı?

Yeni müfredata bakılırsa adını  "Türkiye Yüzyılı" koymuşlar.

"Yeni yüzyıl, yeni model"...

Modeli incelerseniz 1960 model olduğunu anlarsınız. Antika yani!

Oysa yeni yüzyıl modeli "yeni yüzyıla" yakışır olmalı değil mi?

Şu da var tabi.

"Antika" araçlar kimilerine göre çok değerli olabilir. Hatta yeni model araç değerini de geçebilir. Zevk ve kafa meselesi!

Burada otomobil veya diğer araçlardan bahsetmiyorum tabi ki... Benim ki biraz ironi!

"Çağdaş Laik Sitemden" uzaklaşan bir eğitimden bahsediyorum.

"Maarif Sistemi" eski kafa zihniyetinin "Yeni yüzyıl" düzenine entegrasyonu sağlamaya çalışmasıdır. Sağlar mı göreceğiz!

Bana göre, mevcut müfredatla kimlik inşa tezi 20'nci yüzyılda çöktü! İster yakın tarihimize bakın ister Sovyetler, Çin ya da İran’a…

Okullarda 21'inci yüzyıl becerileri yerine değerleri ön plana çıkartmak kaynak ve zaman israfından başka bir şey değil. İddia ediyorum, bu müfredat nedeniyle 10 seneye kalmaz Uluslararası Öğrenci Değerlendirme Programı (PISA)’nda dibi görürüz.