Ayşenur Elmacı'nın "Sorun çok çözüm yok" başlıklı köşe yazısı

Karasu Ziraat Odası’nı ziyaret eden Türkiye Ziraat Odaları Genel Başkanı Şemsi Bayraktar ziraat odası başkanları, ziraat odası meclis üyeleri, mahalle muhtarları ve çiftçilerle zirai don afetinden etkilenen ürünlere ilişkin kuraklığın fındığa etkileri, kahverengi kokarcadan kaynaklı yaşanacak rekolte kayıpları ile ilgili istişarelerde bulundu.

Başlığı neden mi sorun çok çözüm yok diye attım?

Türkiye Ziraat Odaları Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, Karasu ziyaretinde aslında çok önemli konulara değindi.

Bayraktar;
“Tarımda tarihin en büyük felaketlerinden birini yaşıyoruz” dedi.
“En önemlisi bazı ürünlerimizden vazgeçmek zorunda kalacağız” dedi.
“Kokarca tam 300 ürünümüze zarar verecek potansiyele sahip” dedi.
“Bu sene fındıktan beklenen rekolteyi sağlayamayacağız” dedi.
“En büyük ihracat gelirimizi sağlayan ürünümüz fındık, üreticimiz fındıktan para kazanamıyor” da dedi.
“Üreticilerimizi tarlada bahçede tutmamız gerekiyor, üretici yaş gurubu düşüşte” de dedi.
“2030’dan sonra Türkiye su fakiri olacak, su tasarrufu yapmak zorundayız” dedi.
“Bizleri sıkıntılı günler bekliyor. Buğdayı bile bulmakta zorlanacağız” da dedi.
“Çiftçi tarsim pirimleri ağır, çiftçi tarsime güvenmeli, çiftçinin bankalara borcu var. Çiftçilerimiz haklı olarak devletten destek bekliyor” da dedi.

Son olarak Ziraat Odaları Genel Başkanı Şemsi Bayraktar sorunları, ihtiyaçları gerekli birimlere yerlere iletiyorum diyerek konuşmalarına son verdi.

Şimdi gelelim sonuca;

Sonuç tam olarak nedir?
Çiftçi zaten perişan, ağlıyor.
Ziraat Odaları Genel Başkanı Şemsi Bayraktar’da Karasu ziyaretinde çiftçiye ağlayıp gitti gibi bir şey oldu.

Biz ülke olarak neden sonuçlara ulaşmakta zorluklar çekiyoruz?
Bu sorunları, sıkıntıları, tehlikeleri çiftçi zaten biliyor. Başkanım siz merak etmeyin çiftçi daha bilinçli…
Çiftçiye sorunları anlatarak gitmeyin, çözümlerle gidin çiftçiye...
Çiftçi sorunları size, siz de gerekli birimlere, gerekli birimler de zaten ilgilenir ilgilenmez deyip seneler boyu laylaylom gelip gidin.

Bu mu çözüm? Sorun çok başkanım ama çözüm sizde de değilmiş...
Çiftçiye su tasarrufundan kaçın, TARSİM’e güvenin, ürünlerimizi kaybedeceğiz, tarlaya inen genç oranı düşüşte deyip, sorunları gittiğiniz yerde bırakıp, arkanızı dönüp gidiyorsunuz sadece…

Çözüm için temennide bulunmaktan başka bir açıklama yapılmadı. Çözüm, sonuç Ziraat Odaları Genel Başkanı Şemsi Bayraktar’da da değil aslında. O da gerekli yerlere iletiyormuş çiftçinin sorunlarını.

Eee biz bu tehlikelerin, sorunların farkındayız. Çözüm olmayan sorunları ekstradan defalarca dinlemenin manası nedir? Çiftçiye akıl değil, hizmet ederseniz aslında sorunların hepsi ortadan kalkacaktır.

Genel Başkan Şemsi Bayraktar program sonunda basından soru istedi. Basının sorusu varsa sorabilir dedi. Sorunları, sıkıntıları, yaşanacak gelişmeleri aktarmak için Karasu’ya gelinmiş. Çözüm için girişim yok. Ne sorabiliriz ki başkanım. Çiftçi TARSİM’e güvenmeli diyorsunuz. Neden güvenmediğini de açıklıyorsunuz. Ama çiftçimize TARSİM’i yüksek fiyattan değil de ziraat odalarının girişimi ile çok makul fiyattan sunacağız diyemiyorsunuz…

Hep alma derdinden çıkarsak çiftçimiz yine güvenir emin olun…