Okullar kapanmadan, sezonu açmadan deniz sezonunu açıverdik. Günü gününe de cankurtaranları yetiştirdiler. Hatta Geçen yıl olmayan bölgeye yani limanın batısına Yenimahalle mevkiine, talep üzerine iki adet kule, limanın doğusuna kayalıklara da bir adet kule yerleştirildi. Böylece Karasu sahilinde Yenimahalle’den Küçükboğaz’a kadar 30 adet kuleyle hizmet veriliyor.

Sezona iki kayıpla başladık ama bu kayıplar yanıltıcı olmasın. Malum biri cankurtaranların sorumluluk sınırı dışında özel bir sitenin önünde meydana geldi ve 17 yaşında körpecik bir genç kız can verdi. Dışarıdan sivil alınmayan sitenin cankurtaranı bulunmadığı için bu acı kayıp yaşanmış olabilir. Fakat boğulma, sokağa çıkma kısıtlaması esnasında meydana geldi. Enteresan olan da kızcağız, yabancı uyruklu ve kısıtlamadan muaf.

Fakat bölgede denize girmenin yasak olduğu uyarı levhası var. Levhanın çevresi yerli vatandaş dolu. Yani ne yasağı ne de tabelayı takan var.

Bu kayıp bir önlem alınması konusunda masaya yatırılması gerekiyor. Cankurtaran kulesinin olmamasından Denizköy de İhsaniye de şikayetçi. Malum tabela polemikleri yaşandı ve biz bu şikayete talep üzerine haberlerimiz arasında yer de verdik.

Diğer kayıp da kalp krizi sonrası yaşandı. 70 yaşlarında bir erkek kalp krizi sonucu su yutunca iki gün hayatta tutunabildi.

Fakat cankurtaranların görünmeyen kahramanlıkları da mevcut. Haberlere hep acı olaylar yansır. Ama biz birkaç tanesini vermeye gayret ettik. Şahit olduğumuz ise biri 5 diğeri 7 yaşında iki çocuğu saniyeler içerisinde fark ederek sudan çıkartmaları oldu. Bir dakika sonra fark edilse iş işten geçmişti. İşte bu dikkat ve profesyonelliğin sonucuydu. Bilmediğimiz ise sayısız müdahaleleri var. Ajans temsilciliğimiz gereği telsizden hepsine şahit oluyoruz. Açılanı uyarıyorlar, geri dönmeyeni sahil güvenliğe bildiriyorlar, bunun sarhoşu, ukalası, tersleyeni cabası...

Yani cankurtaranlarımız özveriyle vatandaşın can güvenliğini sağlamak için pür dikkat çalışıyorlar. Hatta mesai saatleri dışında ve sorumluluk alanları dışındaki vakalara da saat ayrımı yapmaksızın müdahale ediyorlar.

Biz de vatandaş olarak kendi canımızın sorumluluğunu üstlenen bu arkadaşlara yardımcı olalım ve uyarılarına kulak verelim. Ne can yansın, ne de can kaybı yaşansın.

Denize girerken tatilimizi etrafımıza zehir etmeyelim, o gençleri de vicdan azabıyla baş başa bırakmayalım. Bir cankurtaran arkadaşımızın “Vicdanım sızladı” sözü hala kulaklarımda.

Kalın SAĞ’lıcakla...