Beyza Bayraktar'ın "Kalbin yorulduysa dinlenmeye izin ver" başlıklı köşe yazısı

Bazı yorgunluklar vardır ne uykuyla geçer ne sessizlikle. Kalbinden başlar, içini sarar, gözlerine kadar taşar. Kimse görmez belki, kimse fark etmez. Ama sen bilirsin. İçinde bir şey susuyordur artık. Ne eskisi gibi sevinir ne de coşkuyla inanırsın. Çünkü kalbin yorulmuştur. Sevmekten, beklemekten, güçlü durmaktan, anlamaya çalışmaktan ve işte tam da bu yüzden, bu kez kendin için durmalısın. Kalbin yorulduysa, ona dinlenmesi için izin ver. Çünkü sen de içinde taşıdığın her kırıntı gibi dinlenmeyi hak ediyorsun.

Artık atacağın her adımın içinde "ben" olsun. "Ben buna değer miyim?" diye sorduğunda, cevabın açık ve net olsun: Evet. "Ben bu sevgiyi hak ediyor muyum?" diye düşündüğünde, hiç tereddüt etme: Kesinlikle. Çünkü sen değerlisin ve bazen sadece bunu duymaya ihtiyacın var. Unutma, hiçbir duygu sonsuza dek kalmaz. Hepsinin bir ömrü var. Gelirler, kalırlar, sonra geçerler. Kimisi sessizce dokunur, kimisi içini altüst eder ama hepsi misafirdir aslında. O yüzden savaşma onlarla. "Böyle hissetmemeliyim" deme. Kalbini susturma. Hiçbir duygun yanlış değil. Ne hissediyorsan, o sensin ve o halinle, eksik değil tamamlanmaya çalışan bir bütünsün.

Kalbini yargılamayı bırak. Onu sıkma, bastırma, zorlamaya çalışma. Duygularını bir misafir gibi karşıla. Kapıyı aç gelsinler ve zamanı geldiğinde, teşekkür edip uğurla onları. Çünkü sen, duygularının sahibi değil, onlara ev sahipliği yapan bir kalpsin ve o kalp artık yük taşımak değil, nefes almak istiyor. Yeniden umut etmek. Yeniden kendiyle karşılaşmak. O yüzden bırak, kalbin eşya taşımasın artık. Bırak, biraz da senin için taşısın sevgiyi. Kendine iyi gelsin bu kez. Kendine şefkatle yaklaşsın. Ve belki de uzun zamandır ilk kez, kendinde kalmaya izin versin.

Ve unutma bazen hayatta yapılacak en cesur şey, durmak ve kendini duymaktır. Koşmaya alışmış bir kalp için dinlenmek zor gelebilir, ama sen yavaşladığında da var olmaya devam ediyorsun. Sevgin, değerin, kıymetin hiçbir yere gitmiyor. Bu dünyada herkes kadar senin de iyileşmeye, sevilmeye, dinlenmeye hakkın var. Ve her şeyden önce… Kendine bunu vermeye hakkın var. Bugün kendine bir adım at. Küçük, sessiz, belki görünmez ama gerçek bir adım. Çünkü kalbin tam da o kırıldığı yerden yeniden atmaya hazır.

Duymaya ihtiyacı olan herkese “Sen değerlisin