Oğuzhan Kır'ın "Darıçayırı Hasan Dede Türbesi" başlıklı köşe yazısı

Sakarya genelinde 50’den fazla türbe olmasına karşın Karasu’da sadece Darıçayırı’nda bir adet türbe bulunmaktadır. Osmanlı dönemine ait 250’den fazla mezar taşı bulunan Karasu’nun türbe bakımından bu kadar fakir olması düşündürücüdür. Darıçayırı’ndaki Hasan Dede Türbesi bundan birkaç sene önce tescillenerek restore edilmesine rağmen yeterince tanıtımı yapılmamış, ilgi gösterilmemiştir. Adını Hasan Dede adlı bir dervişten alan bu türbenin hikayesine bir göz atalım:

Eski zamanlarda diyar diyar gezen bir dervişin yolu Darıçayırı kasabasına düştü. Köylülerin gönlüne kısa sürede girmeyi başaran bu derviş özellikle akşam saatlerinde Darıçayırı deresinde abdest aldıktan sonra geceleri sabahlara kadar ibadet etmesiyle ün kazanmıştı. İbadetini, genellikle kendi inşa ettiği mescidinde eda ederdi. Gündüz vakitlerinde pek ortalarda gözükmeyen ancak ahalinin sevgisini kazanan bu gizemli adama köy halkı, Hasan Dede diye hitap ediyordu. Daima beyaz bir cübbe giyen Hasan Dede’yi başka bir kıyafetle gören kimse olmamıştı.

Hasan Dede, bir Kurban Bayramı arefesinin akşamında kefeni andıran bembeyaz cübbesiyle köy meydanına geldi. Gizemli görünümüyle bütün dikkatleri üzerine çekmişti. Darıçayırı deresinin kıyısına geldi. Her zamanki gibi ağır ağır abdestini aldı. Köy meydanında yatsı namazını kıldıktan sonra ellerini gökyüzüne kaldırarak bir anda “Allah Allah” nidalarıyla devamlı ibadet ettiği mescide doğru koşmaya başladı. Köy halkı ne olduğunu anlamaya çalıştığı sırada gök gürültüsünü andıran şiddetli bir sesle irkildiler. O sırada göz kamaştırıcı bir ışık topuna dönüşen Hasan Dede bir anda gözlerden kayboldu.

Kaçırıldığı, intihar ettiği ve hatta silahla vurulduğu konuşulan Hasan Dede’den bir daha asla haber alınamadı. Gizemli şekilde kaybolmuştu. Ardından ağıtlar yakıldı, gözyaşları döküldü. Derviş Hasan Dede'nin ibadet ettiği mescit, köy halkı tarafından türbeye dönüştürüldü. Hasan Dede’nin gece vakitlerinde gizemli şekilde türbesine gelerek ibadet ettiğine inanan Darıçayırı halkı onun rahatça abdest alabilmesi için küplere dereden su doldurup mescidin kapısına koyuyorlardı. Sabah saatlerinde türbeye giden köylüler her defasında küpleri boş buluyorlardı. Hasan Dede'nin bu hikayesi nesilden nesile aktarılmış, türbeye de köylüler tarafından sahip çıkılarak Hasan Dede Türbesi adı verilmişti.