Uğur Büyük'ün "Deprem var sistem yok" başlıklı köşe yazısı

Kahramanmaraş merkezli 7.7 ve 7.6'lık depremlerinde can kaybı 30.000 kişiyi geçti. Vefat sayısının 70.000'ini geçeceği tahmin ediliyor.

İlk deprem Türkiye tarihinde kayıtlara geçen en büyük ikinci deprem oldu. 13.5 milyon kişinin yaşadığı bölgeyi yıkan depremlerin ardından 4. seviye alarmla yurt dışından yardım talep edildi. Doğu Anadolu Fayı’ndaki ilk kırılmanın 130 atom bombası büyüklüğünde etkiye neden olduğu hesaplanıyor. Suriye’de de yıkıma yol açan deprem komşu ülkelerde hissedildi.

Depremin 10 ilde birden şiddetli şekilde hissedildiği açıklandı: Kahramanmaraş ve Hatay başta olmak üzere Kilis, Diyarbakır, Adana, Osmaniye, Gaziantep, Şanlıurfa, Adıyaman ve Malatya'dan acı haberler gelmeye devam ediyor.

Bugün itibariyle görünen o ki vatandaşlar Ahbap gibi STK'lara devlet kuruluşlarından daha çok güveniyor. Bu uzun yıllardır devlet kuruluşlarının itibarsızlaştırılmasının ve fonksiyonsuzlaştırılmasının bir sonucu olarak değerlendirebiliriz.

Halkımız birlik beraberlik içinde o bölgeye büyük küçük az çok demeden yardım gönderiyor. Fakat devlet organlarındaki aksaklıklar, eksiklikler, sistemsizlik, organizasyon bilgisizliği ayyuka çıkmış durumda. Bunları dile getirdiğinizde bir tepkiyle karşılaşıyorsunuz.

Şimdi hükümeti eleştirmenin zamanı değilmiş. Yahu ben bu işi anlayamadım. Terör saldırısı olur önleyemezler şimdi eleştiri zamanı değil. Sel olur nehir yataklarına imar izni verilmiş şimdi acıları sarma zamanı. Yangın olur ülkenin cumhurbaşkanının şahsına ait 13 uçağı var, koskoca ülkenin yangın söndürme uçağı yok şimdi bunları mı konuşacağız. Deprem olur devlet bizden 20 lira ister şimdi yaraları sarma zamanı. Efendiler bu işleri ne zaman konuşacağız olayların üzerinden on yıl geçince mi?

Erken konuşsak kimsenin umurunda olmuyor, o an konuşsak şimdi bunun zamanı değil, olaylar geçince konuşmaya çalışsak ülkenin gündemi 6 saatte bir değiştiği için fırsat kalmıyor. Peki ne yapacağız?

İki yıl önce yangın oldu Ege-Akdeniz ormanları yandı. Yazıldı çizildi yangın söndürme uçakları yok, önlemler alınmamıştı. Bir yıl sonra tekrar oldu gene yok, yok arkadaş. Düzce depremi daha yeni oldu, İstanbul depremi geliyor diyor uzmanlar Allah aşkına ne hazırlığımız var? Olmadığını bugün görüyoruz. Koskoca devletin ne doğru düzgün sayıda çadırı var ne battaniyesi ne ekipmanı ne bu işler için ayırdığı parası ne organizasyon kabiliyeti ne de kriz yönetimi yapacak liyakatli kadroları var.

1999'dan beri deprem vergisi toplanıyor. 35 milyar dolardan fazla bir rakam, bu para nerede? Bugün bu para başka işlere harcanmamış olsaydı bu 10 ilin bütün ihtiyaçlarının karşılanmasını bırakın bu şehirler baştan aşağı yeniden inşa edilebilirdi. Gene kader deyip geçelim mi?