10 Kasım 1938’de ulu önder Mustafa Kemal Atatürk hayata gözlerini yumdu. Bu yıl Atatürk’ün vefatının 83’ncü yılı.

Askeri yetenekleri ve devlet adamlığı vasıfları ile çağının en önemli liderlerinden olan Gazi Mustafa Kemal Atatürk, tarihe, insanlığa ve mazlum milletlere örnek olmuş bir önderdir. Milletçe, Türkiye Cumhuriyetini dünyanın güçlü bir devleti olarak O'nun işaret ettiği muasır medeniyet seviyesine ulaştırmanın azim ve kararlılığını yüreğimizde taşıyoruz.

Bugün için görevimiz, milli birlik ve sosyal dayanışma ruhu içinde birbirimize kenetlenerek; birlik, beraberlik ve dayanışmamızı arttırmaya devam etmek, sosyal, kültürel ve ekonomik yönden bölgemizde ve dünyada gelişmiş ülkeler seviyesini aşmak olmalıdır.

Şüphesiz ki, gelecek nesillerimizin de aynı şuur ve inançla, bayrağı bizden devralacaklarına, vatandaşlığından gurur ve onur duyduğumuz Cumhuriyetimizi çok daha müreffeh bir devlet haline getireceklerine inancım tamdır.

Bağımsızlık savaşımızın önderi, eşsiz kahraman Gazi Mustafa Kemal Atatürk, daima Türk Milleti'nin gönlünde yaşayacak, omuz omuza mücadele ettiği silah arkadaşları ve istiklal savaşımızın kahraman şehit ve gazileri hiçbir zaman unutulmayacaktır.

Az zamanda çok ve büyük işler yaptık. Bu işlerin en büyüğü, temeli, Türk kahramanlığı ve yüksek Türk kültürü olan Türkiye Cumhuriyeti’dir.

Türkiye Cumhuriyeti topraklarında yaşamakta olan tüm ulus nazarında, ülke için adım adım verilen mücadelelerin öneminin ne denli büyük olduğu yadsınamaz bir gerçektir.

Çağdaş ve aydınlık bir gelecek için özgür ve medeni bir toplum oluşturmayı amaçlayan hayat görüşü, yenilikçi düşünceleri ile yarattığı devrimleri, ülkenin nasıl bir geleceğe doğru ilerleyeceği hususunda her koşulda azim ve kararlılıkla ortaya koyduğu idealler düşünüldüğünde O'na olan özlemi ve derin duyguları bir kere daha hep birlikte yaşıyor ve hissediyoruz.

O'nun izinde, ülkenin temel değerleri çerçevesinde kurmuş olduğu Cumhuriyet'e, aydınlık bir yolda ilerleyişin devam edeceğine olan inanç tüm ulus tarafından aynı duruşla sergilenmektedir.

O parlak ve coşkulu nutuk şöyle sonlanıyor:

“Ne mutlu Türküm diyene!”

Ve artık bu ülkede “Türküm” demek bile mesele oluyor...

Neyse ki... Zamanı geriye çevirmek isteyenlerle çağa yetişmek isteyenlerin kavgasını Türkiye her koşulda sürdürüyor... En ağır görev Cumhuriyet meşalesini devralacak gençlere düşüyor...

“Cumhuriyeti bizler kurduk sizler yaşatacaksınız”, diyor Atatürk...

Evet gençler, umut sizdedir...