Aralık ayına girdik mi kış moduna geçiş yaptık diyebiliriz artık. Bakmayın havaların 20 derecelerin üzerinde gitmesine işyerimizdeyken hava kararıp, sabah evden çıktığımızda yine karalıksa artık kış gelmiş demektir.

Tam da bu konuda bir eleştirim olacak. Güneş saat 07:50 civarında doğuyor. Akşam da 17:30 civarı batıyor. Artık günün 14 saatini karanlık geçiriyoruz. Bu süre zarında da sokak aydınlatmaları büyük önem arz ediyor.

En önem arz ettiği saatler ise sabah saatleri. Saat 07:30 civarı evden çıktığımda yollarda öğrencilerin yürüdüğünü görüyorum. Evi yakın olan ilkokul çocukları da bu öğrenciler arasında ebeveynsiz yürüyor. Küçük bir ilçeyiz ve yakın okula gitmesinde sakınca görmüyoruz çocukların. Diğer çocukların da sokakta olduğunu varsayarak.

Fakat saat 07:30'da sokak aydınlatmalarının kapanması dikkat çekici. Zaten yolların bir kısmında kaldırım yok. Çocuklar mecbur asfalttan yürüyor. Küçük çocuk, kural da bilmiyor. Ona göre her şey yolunda. Aracımızla biz azami dikkat ediyoruz.

Lakin havalar yağışlı olduğunda bir de daha gün ağarmadan sokak lambaları kapatıldığında bir güvenlik zaafı oluşuyor çocuklar için.

Hem araçlar, hem de başıboş gezen köpekler olsun, karanlıkta çocuklar için tehlike çok. Çukuru, olmayan kaldırımları ve diğer engebeli parkurları saymıyorum.

Şaka bir yana sokak lambaları çok erken kapanıyor. Tasarruf edeceğim diye, vatandaşın ve en önemlisi çocukların güvenliğini riske atmak büyük sorumsuzluk.

Aracımla sabah ilerlerken yolun ortasında yürüyen çantası omzunda bir çocuk gördüm. Malum ışıklar yine erkenden sönmüş. Korkmasın diye kornaya basmadım. Selektör yaptım. Oralı olmadı, diğer aracın gelebileceği şeride geçtim, yani çocuğu solladım. Camı açıp uyardım, başkasına risk oluşturmasın diye.

“Kızım niçin yolun ortasından yürüyorsun? Farı açtım kapattım görmedin mi?” dedim. Baktım kızcağız uykudan zombi gibi. Daha uyanamamış. “Göremiyorum ki önümü ayaklarıma bakıyorum” dedi. Gözlüklü olduğunu da zor fark ettim. Sessizce geçti kenara.

Dalgın olsam ya da başkası olsa benim yerimde, azıcık hızlı gitse bir de Allah muhafaza... Diyeceğim şu ki; insan canından tasarruf olmaz. 15 dakika daha yakıverin şu sokak lambalarını. Yaptığınız “Karanlık tasarruf” birisinin canını yakmadan…