Ayşenur Elmacı'nın "Kimse mutlu değil" başlıklı köşe yazısı
Pazar günü gerçekleşen seçimlerin ardından Karasu’daki hava çok ilginç ve gördüğümüz kadarıyla iki ittifakın seçmeni de mutlu değil. Halen sosyal medyalardan kışkırtıcı cümleler, kelimeler sarf edilip kalp kırmaya devam ediliyor.
Kimse ama kimse biz neden kazanamadığı sorgulamıyor da her telden konuşma yapıyorlar. Kimse mutlu değil.
Sorgulanması gereken o kadar çok şey var ki aslında sorgulamıyoruz. Sorgulamadığımız gibi eline telefon alıp klavye kabadayılığı yapıyoruz. Bırakın bu kabadayılık işlerini de neden kazanamadık, oyu neden arttıramadık da seçim 2. tura kaldı diye oturup düşünün.
Doğru aday tartışması seçimin kaderini belirler derken yalan söylemiyorduk. Mevcut Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın karşısına kazanabilecek aday çıksın derken bu millet yalan söylemiyordu. Seçimin 2. turunda ne olur bilmem. Her an her şeyin tüm dengelerin değiştiği ülkemizde net bir şey diyemiyoruz.
Bildiğim tek şey seçimin ikinci tura kalması kimseyi mutlu etmedi.
Algılarla bu işler yürümüyor.
18 yaşındaki gençlere seslenerek zekalarını kimsenin küçümsemeye hakkı yok. Birçok yazı okudum ve gerçekten üzüldüm. O 18 yaşındaki gençler 50 yaşındakilere taş çıkartır da şimdi ondan bahsetmeyeceğim. 18 yaşındaki gençler niye bu yaşlarında siyasetin içine bu denli girdiyi tartışalım.
Okullarına odaklanmaları gereken yaşlarını siyaset yapmakla geçiriyor bu çocuklar. Niye? Bunu sorgulamıyorsunuz ama 18 yaşında ki çocuklara alttan, alttan zekasız diyebiliyorsunuz. Geçin bunları geçin.
Herkes herkese saygı duymak zorunda
hüdapar, hdp diye diye algı yapanların dillerinden başka bir şey geçmiyor. Bu ülkenin gelişimi kimsenin umurunda değil.
En çokta üzüldüğüm şey şehitlerimizin üzerinden siyaset yapılması. Bu siyaset böyle yapılmamalı. Bırakın şehitlerimiz üzerinden, şehitlerimizin evlatları üzerinden siyaset yapmayı.
Zamanında herkes herkesle beraberdi. Şimdi de herkes herkesle beraber. Ne oldu ne olacak? Yorulduk anlıyor musunuz gerçekten yorulduk. Bu kadar ayrışmaya, bu kadar bölünmeye karşı ne yapılacak? Gerçekten yoruldu milletimiz artık. Kimse de duymuyor vatandaşın sesini! Vatandaşın kafası karışık. Net bir sonuca varamıyor.
Bu ülkede mitingler yapıldı. Muhalif veya muhalefet miting alanına çelik yelek giyip çıkıyorsa oturup bir düşünmek gerekiyor. Biz savaşa gitmiyoruz. Seçime gidiyoruz. O, bu, şu. Birilerinin koltuk sevdası yüzünden kimse kimseyi ötekileştirmesin olur mu?
Son diyeceğim şey bu ülkede bir zarfa kağıt katlayıp koymayı beceremeyen 972 bin kişi var. Kullandığımız oylara oranla bize açıklayamayanlar da var. Kime güveneceğiz biz sahi. Biz ne yapalım?
Net olan şu ki; seçimi Aziz Nesin kazandı. “Zeki bir insana en büyük işkence, cahillerin tercih ettiği düzende yaşamaktır” dendiği yerdeyim. Diyerek tüm okurlarıma hayırlı haftalar dilerim.