Ali Keskinsoy'un "Altı şeye söz verin cenneti garanti edeyim" başlıklı köşe yazısı
Peygamberimiz (sav)’in bazı ifadeleri, bazı hadisi şerifleri çok kapsamlıdır, çok şey bizlere öğretir. Bu hadisi şeriflerden bir tanesinde, peygamberimiz Sallallahu Aleyhi Vesellem buyuruyor ki; kendi adınıza altı şeyi bana garanti edin, ben de size garanti edeyim.
Cenneti garanti ettiğine göre demek ki; bizim için gerekli olan her şey bu hadisi şerifte var.
1- Konuştuğunuz zaman doğru konuşun, sözlerinizde asla yalan olmasın, hep hakkı söyleyin hakkı haykırın.
Doğru söz dediğimiz zaman; la ilahe illallah diyoruz değil mi? Muhammed Resulullah, imanın esaslarındandır şartlarındandır.
Bir kimse; La İlahe İllallah Muhammeden Resulullah demiyorsa, bunu kabul etmiyorsa, başka şeyler söylüyorsa bu ne demektir? Yalan söylüyor demektir.
Allah’tan başka ilah olduğunu savunan peygamberimiz (sav)’in peygamberliğini kabul etmeyen bir kimse, yalan söylüyor demektir. Dolayısıyla, kaybetti...
Yani burada sadece doğru konuşmak, bizim anladığımız şekilde doğru konuşmak yetmiyor, doğru konuşmanın içinde, Allah adına konuşurken de doğru konuşacağız, insanlar arasında konuşurken de doğru konuşacağız, birincisi bu.
2- Vaad ettiğiniz zaman, bir şeyin sözünü verdiğiniz zaman onu yerine getirin.
Allah’a karşı bizim vaadimiz var, “İlahe illallah” demekle beraber, “Allah’ım senden başka hiçbir ilah yoktur, hiçbirisini kabul etmiyorum, sen benim Allah’ımsın, benim hakimimsin, benim yöneticimsin, sen ne diyorsan o olacak onu yapacağım” dedik, biz kelimeyi şehadeti söylerken, işte bu ahdimizde bu sözümüzde durmamız gerekiyor cenneti istiyorsak, aynı zamanda insanlara verdiğimiz sözlerde de durmamız gerekiyor.
Özellikle meslek erbabı maalesef bu konuda sınıfta kalıyor, insanlara söz veriyorlar, senin işini şu saate yaparım şu zaman yaparım diyorlar, ama maalesef bir türlü yapılmıyor.
Halbuki Kur’an’ın ifadesiyle; (Saff61/3)
Yapamayacağınız yerine getiremeyeceğiniz şeyleri söylemeniz, bu şekilde söz vermeniz, Allah’ın en çok nefret ettiği şeydir buyuruyor.
Rabbimizin nefret ettiği şeyi yaparsak ticaretimiz de işimiz de bereket görür müyüz? Asla görmeyiz...
Evet ikinci maddemiz “Söz verdiğiniz zaman sözünüzü yerine getirin.”
3- Size bir şey emanet edildiği zaman onu yerine getirin.
Allah bize gözümüzü, kulağımızı bütün azalarımızı emanet olarak vermiş, “Kulum bunları haram işleyesin diye vermiyorum, benim helal dairemde kullanacaksın, emanet olarak veriyorum” demiş ya, o şekilde kullanacağız.
Aynı zamanda insanlardan bize emanet edilen şeyleri de gözümüzün bebeği gibi koruyacağız. Özellikle çalıştığımız işyerlerinde veya kamu binalarında bizlere emanet edilen araba gibi hepsini gözümüzün bebeği gibi koruyacağız, emanettir diyeceğiz.
4- Namuslarınızı iffetlerinizi koruyunuz.
Buradan zinaya bulaşmamak zinaya götüren yollardan uzak durmak manası var. Bir de Allah’ın mahrem olarak belirlediği yerler var.
Mesela; erkeğin göbekle diz kapağının altı olan yer, burayı koruyacaksınız kimseye göstermeyeceksiniz, hanımların da mahrem olan örtmeleri gereken yerler var, onları da muhafaza edecekler, buradan o manada çıkıyor.
5- Gözlerinizi harama karşı yumun, harama göz dikmeyin, hasetle insanların malına, mülküne de bakmayın.
6- Gücünüzü insanlara karşı koruyun.
Allah size güç vermiş diye insanlara zulmetmeyin, aynı zamanda elinizle kazandığınız malınız, mülkünüz, ticaretiniz, bunları kazanırken de sakın ha harama bulaşmayın diye peygamberimiz aleyhisselam ifade buyuruyor.
Ve bu 6 maddeyi yapan kişilere bu 6 madde hususunda kendisine garanti veren kişiye cennetin garanti olacağının müjdesini veriyor peygamberimiz (sav).
1- Konuştuğun zaman doğru konuşun.
2- Söz verdiğiniz zaman sözünüzü yerine getirin.
3- Emanete riayet edin.
4- İffetinizi, namusunuzu muhafaza edin.
5- Gözlerinizi haramdan koruyun.
6- Elinizi, gücünüzü haramdan insanlara eziyetten çekin.
“Böyle yaparsanız ben de size cenneti garanti ederim” buyuruyor Hazreti Muhammed Mustafa Sallallahu Aleyhi Vesellem.
Allah’u Teala bu 6 maddeyi kusursuz bir şekilde yerine getirebilmeyi hepimize nasip eylesin, lütuf eylesin, ikram eylesin.
