Aybüke Yıldız'ın "Dönüş yok" başlıklı köşe yazısı

Hayatta edebiyat gerekli, güzel mucizeler var.

Sevgi iyileştirir. Gülümsemek kalbe dokunur.

Tebessüm ile merhaba demek kalbime dokundu.

Sarı papatyalar sevgidir.

Geçmişe dalmayın insanları unutursunuz ne ses kalır nede koku...

Seni sevmek için çabalamak benim hatamdı.

Aptal adamlar hiç değişmez.

Şiir kokuyor saçlarım.

Dünya alkışlıyor zorba insanları ve alkış sesleri kör vicdanlarına

Bir nebzede olsa o iğrenç kalplerini çöplükten kurtarmak istiyorum.

Kitap okuyun, kendinizi sevin…

Özgüven kendine saygısı olan insanlara yüklenmiş bir eylemdir.

Öyle bir aşık olacaksın ve aşkından ölecek ama karşılık bulamayacaksın…

“Evet direk eylemsel olarak bu cümle sana aptal adam.”

Kalbimin ahı bulacak seni.

Zaman adam edebilecek seni ama pişmanlık ne sana fayda edecek ne de kırıp döktüklerine.

Öfkem geçebilir. Kalbimi dinlemek hataydı. Saçma sapan insanlar için zaman kaybettim. Kalbimi zedelemesine izin verdim şimdi kendimi bunu toparlayacağım.

İnsanlar menfaat üzerine yaşamayı bırakırsa dünya iyileşebilir.

Şarkılar zihne hüküm ve bazı söylenenlerden hatta bazı hatalardan dönüş yoktur.