Aybüke Yıldız'ın "Dünya canavarları" başlıklı köşe yazısı
Dünya kovalıyor canavarları.
Herkes oldukça mide bulandırıcı. Hak yersen şeytansındır.
Güneşe ait tenim. Rüzgar’a savurulan saçlarım, hak hukuk ve adalet.
Midemi bulandırıyor hakkımı alan bir yetersiz fasulye.
Plavralar çoktur insan beyninde ve kuralları hükmen isteyenler pervasızca hainleri koruyor. Hırsım ile savaş bakalım.
Şarkılar aşk ile dolu dizgin ve özlediğim kokun aşina kağıtlarıma. Aşkı yazımlamak basit ama haksızlığı yazmak fazla şairsel.
Siz doğru olun ilahi adalet şaşmaz. Sesler çok ama yalancı olmak onların tercihi.
Kıvırcık indirime girmişti pazarda kapanış saatlerine doğru, Albayım dostunu satan etek giymeli kaba bir tabir olsa da böyle vaziyetler.
Hırsım ile uğraş.
Gökyüzüne ait tenim.
Sokak sesleri şiirlerime düşüyor ve havanın kokusu adeta tanıdık. Fasulye olarak seni kaleme almam oldukça güzel. Hakkımı alan biri ile denkleşirim.
Gökyüzü kahpe adamları sevmez ihanet affedilmez. Şarkılar auramı güçlendiriyor, enerjim hep benimle. Bazı kelimeler etkilidir. Zarafet kalbinde canavarlar olmayan insanlar içindir, her neyse arkadaşlar maalesef yaver postası olmayan kimse kalmadı.
Aksilikler geçer ama benim hırsım kolay kolay geçmez ve radara yakalandı yetersiz fasulye. Yönetmek kalbimi, zihnimi fazla şiirsel ama öfkem yönetmek bende hükümsüz.
Hanımlar küfür edebilin.
Zaman her şeyi olacağına bırakır değil mi albayım? Sorularım yok anlatacaklarım hep var ama hakkımı alarak sen kaybettin.
Tebessüm ile baş selamı vermiş isem o kişinin soytarıdan farkı yoktur.
Şu an hakkımı alan bir yetersiz fasulyeyi anlatmak sorun değil hem ilahi adalet terazisi etkili olacaktır.
Şarkılar ile kavga et ve savaş. Ben her zaman olduğu gibiyim.
Şimdi korusun seni hırsımdan