Karasu'ya hiç girmeden sadece Yenimahalle’den Küçükboğaza kadar olan yaklaşık 8 kilometrelik yol güzergâhını kullanan biri yerine koyun kendinizi. Karasulu değilsiniz ve sadece buradan geçiyorsunuz.

Karayolları tarihinde görülmemiş bir kavşakla karşılaşıyorsunuz Yenimahalle’de kimin nereye döneceği belli değil kimin nereden çıkacağı belli değil ne doğru düzgün tabela var ne yol işaretleri. Neredeyse hiç aydınlatma olmaması da cabası. Özellikle akşamları çok daha tehlikeli oluyor. Bugüne kadar büyük kazalar olmaması mucize.

Ölmeden ve kaza yapmadan yola devam ediyorsunuz anayoldan limana dönülen Shell benzin istasyonunun önüne geliyorsunuz. Anayolun bir şeridinde dubalar. Yol birden tek şeride düşüyor. Devam ediyorsunuz bu seferde anayolun ortasında yarısı arabalar sayesinde yamulmuş, kırılmış ve yer yer eksik dubalar başlıyor. Karşı şeritten liman tarafına dönmek isteyen araçlar mı kırmış yoksa dönebilsinler diye bilerek mi sökülmüş belli değil. Gene bir uyarı tabelası yok ucunda başında.

Yola devam ediyorsunuz Dörtyol’a gelmek üzereyken Mevlana Camii'nin önündeki ve senelerdir bir kişinin bile kullandığını görmediğim bir üstgeçitle karşılaşıyorsunuz. Altından anayoldan geçiyor insanlarımız 50 merdiven çıkmamak için.

Daha sonra ışıklara gelmek üzereyken asfalt yol bir buçuk senedir parçalandırılmış şekliyle karşılıyor sizi. Göyya seçimlerden hemen sonra yeni yol yapılacaktı. İki yaz geçti yol tıngır tıngır hâlâ yapılacak. Dörtyol’da orta refüjler boyasız, eskimiş. Bir tane Karasu'nun güzelliklerini gösteren reklam billboardı yok.

Dörtyol’u geçtiniz her sene tahmini on kaza gören Çağdaş Fındık Fabrikası'nın oradaki ışıklara geldiniz. Bazen çalışan bazen çalışmayan lambalar. Oradaki trafik lambalarını iplemeyen kırmızıymış sarıymış umursamadan geçen insanlar. Nedendir bilmiyorum orası arındırılmış bölge sanırsınız. Ne mobese var ne ceza geçen geçene.

32 evlere vardınız gene bir kavşak ve ışıklar. İnsanlar ışıklarda beklerken ellerindeki izmaritleri ve su şişelerini dışarıya atmayı alışkanlık edinmiş. Yol kenarları çöp. Yüzlerce arabanın pisliği her gün…

Aralarda da anayolun bir şeridinde durup yolcu indirip bindiren otobüsler ve mavi minibüsler. Eskiye göre bu iş azalmış olsa da halen bu tehlikeli hareket devam ediyor.

Küçükboğaza vardınız. Karasu'nun son noktasından geçiyorsunuz. Karasu'nun ortasından geçtiğiniz bu 8 kilometrelik yolculuk da Karasu'yu hiç görmeyen birinin bu ilçeyle ilgili fikri ne olurdu?