Hafta sonu sosyal medyada bir paylaşım ve altına yapılan yorumlar gözüme takıldı. Karasu’da bir vatandaş, “Karasu’da sanki yasak yok, herkes dışarıda. Kısıtlama bitti de bizim mi haberimiz yok” diye… Altına yorumlar yazılmış, Malum klavye delikanlısı ve sormadan soruşturmadan yorum atıp deşarj olan insan dolu toplumumuz. “Polis yok mu, denetim yok, nerede devlet…” vs, vs…

Hafta sonları Karasu’da kalabalığın olduğu bir gerçek. “Hafta içi akşam da kısıtlama var, o zaman neden kalabalık değil” diyenler de olmuş. Açıklama yapmaya hacet bile yok ama biz yazalım. Gerçekten bilmeyen vardır. Hafta içi akşam market kasap izni mi var? Hafta sonları Allah’a şükür her yer açık. Tatlı krizine girsen dükkan açık, acil leblebi ihtiyacın olsa dükkan açık. Deterjan mı bitti, açık, un lazım açık, çekirdek çitlemen gerekiyor açık…

Devlet, her türlü ihtiyacın için inisiyatifli davranmış ve bakkal, market, manav, kasap, kuruyemişçi, tatlıcı ne ararsan açık. Vatandaş da yasadaki açıktan faydalanacak canım. Alacak eline bir torba, çıkacak dışarıya. Zaten Karasu’nun Yenimahalle’sinden Küçükboğaz’ına yürüme mesafesi. T şeklinde ilçeyiz. Kızılcık’tan sahil yürüme mesafesi. Al eline torbayı yürü babam yürü, Polis sorarsa markete dersin.

“Son zamanlarda bu kalabalık arttı neden? Önceden yoktu” diyenler olmuş. Herkeste belge var neredeyse. Seyahat izni, sokağa çıkma izni bir dilekçeyle alınabiliyor. Vermesin mi devlet yani? Öyle veya böyle veriyor, vatandaşı mağdur etmemek adına. Sen de bundan niye rahatsız oluyorsun kardeşim. Kalabalıksa çıkma sokağa. Sen de çıkmak istiyorsan ver dilekçeni al belgeni. Sen de yürüme mesafesi git marketine.

Sahilde oturuyorsan da kumsaldan yürüyerek gitmek mümkün tabii. Ama polise denk gelirsen “Sahili boşaltın” anonsu alabilirsin. Boşaltırsan iyi olur, kolluk kuvvetlerine yardımcı olmak iyidir. Yoksa kanunda yeri yok tabi. Markete nereden gideceğini sınırlandırmamış. İster sahil yolundan, ister kumsaldan, ister çimenlikten, ağaçların arasından… Yasada açık arıyorsan denizin içinden bile gidersin yürüye yürüye. Sana kalmış.

Kısacası hep bir yasada açık arayıp, fare gibi içerisinden geçmenin derdindeyiz. Saygı, bilinç, sabır, özveri ve fedakarlık artık sıfıra indi. Vatandaş kuralların dışına çıkmak için çaba harcayıp, yakalanınca da polise ve kendisini çeken basına söylenip durur. Yağ gibi üste çıkar hem suçlu hem güçlü paşam. Bunlar gibi saygısızların sayısı arttıkça polis ne yapsın? Biraz örnek olmaya çalışır, etrafa söylenmeyi bırakırsak bu toplum o zaman adam olur. Önce biz adam olalım, ötemizdekinden berimizdekinden beklemeyelim. Ya o bizi bekliyorsa… Değil mi?