Aybüke Yıldız'ın "Yönetici ve soytarı" başlıklı köşe yazısı

Kaleme alan benim soytarıyı.

Hikaye ya da şiir şairin zırvalıkları ve yönetici karakter fazla egosal yaşamaya çalışıyor. Had bildirmek yazarın kelime oyunu.

Aşk dosyası fazla bulanık herkes neden bugün Sezen yok diyor.

Sevgi ile aşk aynı mı? Ya da inadına sevmeye çalışmak mı gözlemlediğim kişilerdeki durum her neyse her güzel şeyin kötü günleri de vardır.

Yolu kimin yürüyeceği belirsiz.

Sezen’i şair yanım dinlerken Aybüke oldukça Selana dinlemeyi sever. Çocukluğuma değinmek istesem de şair yanım pek oralı değil. Bugün sokakta gördüğüm o kız çocuğu bana kendi çocukluğumu anımsattı saçları hatta kakülleri bazen geçmişe ansızın gider ve gülümsersiniz.

Şairlik biraz geri planda kalacak gibi Haziran’da. Gökyüzüne sesleniyorum şiirlerim sende mi? Kız neşesi diye bir şey var ve ben bunu iliklerime kadar hissediyorum. Hasretlik yapanlar ise taklit etmeye çalışabilir.

Kalbime sinmeli cümlelerim hatta canım kelimelerim. Aşk şair olarak masaldır Aybüke olarak ise saygıdır.

Toplulukta nezaket göstermek değil yönetmek.