Halk Fırkası ‘nın ilk fikir babası da Ziya Gökalp’tir. Mustafa Kemal Paşa Milli Mücadeleyi başarıya ulaştırmış olan Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti'ni bir partiye çevirme kararı vermişti. İdeoloğumuz bu iş için biçilmiş kaftandı. Sayın Ergun Göze'nin ifadesiyle "Ziya Gökalp, İttihad-ı Terakki'den CHP'ye atlamasını ve daha doğrusu CHP'yi teçhiz etmesini bilmiştir."

Her ne kadar o sırada eski İttihatçı dostları muhalefete geçmişler ve yeniden partilerini diriltmeye çalışmışlarsa da Ziya'dan alaka göremediler. O artık Halk Fırkası ‘nın adamıydı. Milli kahraman bildiği Atatürk'e inanıyor ve onun partisinin fikir babalığını yapıyordu. Ve yine ona göre M. Kemal Paşa "bu radikal devrimci onun ülkülerini daha dinamik bir biçimde gerçekleştirmekteydi."

Daha parti fikri Paşa'nın kafasında iken bir gün Ziya'yı Çankaya'ya çağırdı. Neler görüştükleri meçhul olmakla birlikte döndükten sonra Ziya bir risalet neşretti. Doğru YOL-Hakimiyet-i Milliye ve Umdelerin Tasnif, Tahlil ve Tefsiri adını taşıyan bu risale, Halk Fırkası ‘nın dokuz prensibini açıklamakta idi.

Ayrıca Hakimiyet-i Milliye ve Yeni Gün gazetelerinde fırka mevzularında seri yazılar yazdı. "Bu makalelerden anlaşıldığına göre Mustafa Kemal Paşa, Ziya Gökalp'e fırkalar hakkında bir seri makale yazmasını rica etmişti."

Gökalp'in dokuz ok olarak belirlediği" Halkçı" esaslar, daha sonra altıya inecek ve ana hatları ile günümüze kadar gelecektir. Bu bakımdandır ki, "Müdafaa-i Hukuk Cemiyetlerinden doğan Halk Fırkası bir bakıma Gökalp'in eseridir." diyen Prof. Erol Güngör'ün tespiti yerindedir. Çünkü diyor ki Sayın Güngör: " Fırkanın prensipleri, hatta bunların sayısı ve okla gösterilmesi hep Gökalp milliyetçiliğinden çıkmıştır."

Gökalp'in diğer yaptıkları, yine aynı yazara göre şöyle:

"Batı medeniyetinin kaynaklarını öğretmek üzere devletin Batı dillerindeki temel eserleri Türkçeye çevirtmesi de Gökalp'in fikridir. Nitekim bu işi kendisi başlatmıştır. Halk Fırkası'nın "halka doğru" prensibi ve bunun neticesi olan "halkevleri" ve "odaları" çok önceden Gökalp tarafından tavsiye edilmişti.

Baro, Tabibler Birliği, Mühendisler Odası gibi teşekküllerin, üniversitenin muhtariyet kazanması, yani Gökalp'in tabiriyle amme velayetinden kurtulmaları, yine onun teklifiyle oldu."

Ziya'nın kızı Hürriyet Gökalp, babasının Yeni Türkiye'ye kazandırdıklarını şöylece özetlemekte:

"Milliyetçiliğin önderliğini yapmıştı. Sosyoloji ilimini getirmiş, laikliği getirmiş, altı okun ilkelerini Anayasaya ve Cumhuriyet Halk Partisi'ne mâl etmiş. Toprak reformunu getirmiş, halk için çalışmış; millet için yaşamış ve ölmüştür."

Cumhuriyet Halk Partisi'nin (Halk Fırkası) fikir babası sayılır. Parti ilkeleri onun düşüncelerine göre şekillendirilmiştir. Atatürk'ü direkt etkileyen 2-3 isimden biridir. 1924' de ölmesi büyük bir kayıptır. Yeni cumhuriyetin kurulduğu ilk dönemlerde ülkemizi büyük ölçüde etkileyen yaşasaydı belkide gelecek 30 yılını direkt etkileyebilecek bir isimdi. Türk milliyetçisi ve kültüre çok önem veren bir sosyologdu.

Ölüm korkusu olmayan bunun içinde fikirlerinden asla vazgeçmeyen bir isimdi. İşte hep derler ya erken gitti Allah bir 20-30 yıl daha ömür verseydi çok farklı bir Türkiye görebilirdik. 25 ekim 1924' de 48 yaşında rahmetli oldu Ziya Gökalp, Allah gani gani rahmet eylesin...

Ulusumuzun Cumhuriyet Bayramı’nı kutluyorum.