Hasan Kar'ın "Ne ekersen onu biçersin" başlıklı köşe yazısı

Hakkaniyet tarafından baktığımız her işin adalet terazisi şaşmaz. Hem kısa vadede hem de uzun vadede gönlünde huzur bulur, psikolojinde düzgün olur. İyi günler, iyi haftalar. Uluslararası camia ve ülkemiz kamuoyunda gündem sürekli canlı ve hızlı bir şekilde değişebiliyor. Her insanın ihtiyaç kalemi de değişkenlik gösteriyor doğal olarak. Kimi insan ihtiyaç duyduğu gıdaya ulaşmak isterken, kimi insanın hayalleri daha uç noktada; ismini dahi telaffuz etmediğimiz veya edemediğimiz bir araba markası olabiliyor. Bu da bize, parasal durumun yanında hayata nereden ve nasıl baktığımıza bağlı olduğunu gösteriyor. Bu tespit, dünyanın her yerinde geçerli bir durum.

Kıymetli okurlar, insanoğlu tarihten bu yana yaşanan hayatta sosyalleşmek için bir takım önlem ve tedbirlerin yanında olanakları devreye sokmuştur. Bu olanağın bugünkü adı sivil toplum kuruluşudur. Kamuoyunun istifadesine ve yararına sunulacak herhangi bir işin ve hayalin organizasyon şeklinin adıdır aslında. Dünya üzerinde birçok mazlum coğrafyada acıları, gözyaşını azaltmak için çalışan uluslararası ülkeler dâhil yüzlerce, binlerce STK var. Tabii şu da bir gerçektir ki dünyada bu çalışmaların organizasyonunun başını ülkemiz çekmektedir. Ben bunu kulaktan dolma olarak söylemiyorum; dünya üzerinde verilen istatistikler ve bunun yanında katıldığım Asya ve Afrika yardım çalışmalarında gördüğüm ve gözlemlediğim bir husustur bu.

Hangi coğrafyada ne kadar var olduğunuz, o coğrafyada ne kadar çalışma yaptığınıza bağlıdır. Tam olarak şunu ifade etmek istiyorum: Ne ekersen, onu biçersin.

Ülkemizin son yıllarda Afrika özelinde ne kadar söz sahibi olduğunu az çok görüyoruz. Geçtiğimiz aylarda iki Afrika ülkesinin bir anlaşmazlık yüzünden savaşa gidebilecek durumu çevirip barış masasına oturtup sulh bulan Sn.Cumhurbaşkanımızdır. Bu, çok önemli ve uluslararası camiada değer bulan bir organizasyon olarak tarihe geçmiştir. İşte burada yıllardan beri samimi olarak, hesapsız kitapsız, “aması”, “fakatı” olmadan insani ve vicdani çalışma yapan yardım kuruluşlarının sayesinde olan bir durumdur. Başta AFAD ve Kızılay olmak üzere tüm STK’lara sonsuz teşekkürler. İyi ki varsınız.

Kendinize iyi bakın, hoşça kalın.