Hasan Kar'ın "Neden olmasın?" başlıklı köşe yazısı

Nerden nasıl başlayacağımızı bilmezsek başladığımız noktaya döneriz sürekli olarak. İyi günler iyi haftalar...

Geçtiğimiz hafta birçok kişinin şahit olduğu olay ile ilgili biraz beyin fırtınası yaparak neler yapılabilir ile ilgili bir yazı yazmak istedim bu hafta.

Ankara'nın Keçiören ilçesinde okula gitmek için evden çıkmıştı Tunahan… Boş bir arazide köpeklerin saldırısına uğradı. 4.sınıf öğrencisiydi. Babası olay ile ilgili şöyle diyor; “İşe gittiğim sırada okul müdürü beni aradı. Çocuğumun köpek saldırısı sonucu yaralandığını ve acilen hastaneye gelmem gerektiğini söyledi.” Baba, “Bir insan canı bu kadar ucuz olmamalı. Bugün benim evladım yarın sizin evladınız…” diyerek yetkililere seslendi. Ağır yaralanan Tunahan'ın tedavisi ise devam ediyor.

Bu ve benzeri olaylara sık sık medyadan şahit oluyoruz ve bu olaydan sonra biraz Avrupa ve ABD’nin sokak hayvanlarıyla ilgili yönetmelik, kanun gibi durumlarına baktım. Avrupa’da her ülke sokak hayvanları ile ilgili çeşitli çözüm arayışına girmişler ve bulmuşlar. İspanya’da zorunlu kısırlaştırma ve çip takılması var. Biliyorsunuz çip geçtiğimiz yıllarda biz de uygulamaya sokuldu. Benim bildiğim sadece evcil ve sahiplenilmiş hayvanlarda bu uygulama yapılıyor. Fransa’da sahiplendiği hayvanı sokağa terk etmesi durumunda 3 yıl hapis, 45 bin avro para cezası ile karşı karşıya gelme durumu söz konusu. İngiltere’de 1 hafta içinde sahiplenilmeyen köpekler uyutuluyor. Almanya sahipsiz köpekleri mutlaka barınakta tutuyor. İspanya’da yüzbinlerce terk edilen köpek var ama sokakta köpek yok. Doğu Avrupa’da toplama, sahiplendirme ve uyutma işlemi uygulanıyor hemen hemen tüm gelişmiş ülkelerde bu veya buna benzer tedbirler uygulanıyor. Yani sokak hayvanı diye bir tabir yok. Bu ülkelerden hangisi uygulanır nasıl uygulanır? Metot ve yöntemlerini ülkemizde sokak hayvanları ile ilgili çalışma yapan birçok STK var bu STK'lar ile ortak payda da buluşarak ortaya bir çalışma çıkabilir. Yerel yönetimler olmazsa olamazıdır bu çalışmanın. Ben kendimce bir yöntem vermek isterim. Mesela büyük korunaklı bir yer belirlenip bölüm bölüm oluşturulan bu yerlere erkek, dişi, hasta, yavru olmak üzere burada bakımları yapılır. Yemek, mama konusu ilçemizde ve genelleme yapacak olursak her ilçede ve ilde lokantalar ve yemek fabrikalarından her gün düzenli bir yemek gelir. Buna ek olarak vatandaşların ve STK'ların mama konusunda bağış yaparak bu yapılan çalışmaya katkı vereceğini düşünüyorum. Umarım bu hayal ettiğimiz düzene bu manada çalışma yapan tüm gönüllü hayvan severler ile altından rahatlıkla kalkılacağından hiç şüphem yok. Bu hayal değil neden olmasın! Sonrası tüm sokak hayvanlarına mutlu bir yuva olmuş olacak.

Kendinize iyi bakın mutlu kalın.