Yaklaşık üç hafta önce aklıma gelen bilgi notu olarak kaydettiğim protokolün oturma planları ile alakalı olan düşüncelerimi bu hafta işlemek istiyorum.

Her zaman öğrencilerle, çocuklarla, yaşlılarla, vatandaşımızla iç içe olunması taraftarıyım. Her zaman da bunu savunurum. Savunmaya da devam edeceğim.

19 Mayıs Atatürk’ü Anma Gençlik ve Spor Bayramında gözüme o kadar çok şey çarptı ki bir iki tanesinden bahsetmek istiyorum sadece.

19 Mayıs töreni Karasu stadında gerçekleşti.

Tribünlere bir göz gezdirdim, her yer güzelce dolmuş, içim bir ısındı. Öğrencilerin ve vatandaşların bir arada oturduğu alanın tam ortasında Esnaf ve Sanatkârlar Odası Başkanı Cihan Emre’yi gördüm. Yanına gittim ve töreni oradan izledim.

Protokolün birçoğu selamsız sabahsız tribünün orta kısmında bulunan alana geçerek yerleri aldı. Cihan Emre’ye ise Başkanım yerine neden geçmiyorsun dedim. Cihan Emre’de ben öğrencilerle, vatandaşlarla iç içe olmaktan yanayım dedi. Bir şey diyemedim. Aslında biraz gururlandım ne yalan söyleyeyim.

Önümüzden geçen protokolü teker teker isimleri ve görevleri ile birlikte öğrencilere tanıtan Cihan Emre’yi buradan tebrik etmek isterim.

Protokolümüzün değerli isimlerini halkımız ile pek iç içe görememek üzüyor. Keşke diyorum yine hiç sevmiyorum o kelimeyi ama keşke vatandaşımız, öğrencilerimiz ve çocuklarımız ile iç içe olunsa.

Bu durum nerde görülmüşte Karasu’da görülecek diyorsunuz biliyorum. Protokolün bu anlamlı günlerde kendi yerleri öğrencilere, çocuklara, gazilere verseler çok mu şey kaybederiz sizce? Bence hiçbir şey kaybetmeyiz.

Bunu yazmak istemiyordum ama vazgeçtim yazacağım.

Esnaf ve Sanatkarlar Odası Başkanı Cihan Emre protokol alanında kendisine ayrılan koltuğu bir şehit babasına verdi. Koltuğunu şehit babasına seslenerek benim yerime sen otur demesi o babayı kesinlikle yüceltti.

Sadece bir koltuk

Alanda gösteriler oluyor gösteri yapan tüm öğrenciler protokolü göz önüne alarak gösterilerini yapıyor. Bu her yerde böyle, bunu değiştirmek ise düşünce ve fikirle olur.

Keşkeee keşkeee... diyorum sadece

Milli Eğitimin öğrencilere yönelik uygulatamadığı kıyafet eksikliğini zaten görmüş olduk. Tamam, kıyafet ile adam olunmaz diyoruz da Atatürk’ümüzün bizlere armağan ettiği bu özel günlerde de hele ki ödül alacaksan biraz dikkat edilmelidir.

Bu disiplini de sağlayacak olan tüm öğretmenlerimize seslenmek istiyorum. Bir siyah pantolon ve bir beyaz gömlek herkeste vardır. Düzen önemli. Bu düzeni de sağlayacak olan da siz eğitimcilersiniz…!